Gönderi

528 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
merhaba~ yine farklı bir evrene giriş yapmış bulunmaktayım. ejderhalar, sihirler, farklı efsanevi yaratıklar, evrene göre şekillenen bir kast sistemi, şehri koruyan sihirli duvarlar ve ardındakiler, birçok sır saklayan bir krallık... violet’in gözünden izliyoruz her şeyi. violet içinde bulunduğumuz evrende önemli bir ailenin en küçük kızı. aynı zamanda zeki ve güçlü (fiziksel olarak olmasa da, çünkü bilirsiniz güç sadece fiziksel değildir:D) bir kadın karakter. annesi bir general, abisi ve ablası en önemli ve güçlü ejderha binicilerinden. birkaç yıl önce kaybettiği babası da bir katip. violet babası gibi bir katip olmaya hazırlanırken annesi olaya el atıp “bu senin hayatın olsa da senin fikirlerinin hiçbi önemi yok, ben ne diyorsam o olacak” diyerek onu da abisi ve ablası gibi bir ejderha binicisi olmaya zorluyor. burada ufak bir sorun var ki kitapta da sürekli ve sürekli tekrar ediliyor: violet bir ejderha binicisi olmak için yeterli niteliklere sahip değil. fiziksel olarak çelimsiz, fazla merhametli, oranın şartlarından sağ çıkamaz... ayrıca ailesinin konumundan ve annesinin yaptıklarından dolayı onu öldürmek isteyen sayısız düşmanı var ve kendisi de dahil kimse onun binicilik akademisinin (?) zor koşullarından sağ çıkacağını düşünmüyor. annesi onu göz göre göre ölüme yolluyor yani. belki de amacı budur, bu da başka bir kitabın konusu çünkü bu kitapta bununla ilgili pek bir şey görmüyoruz:D ikinci kitabı çıkalı çok olmadı bildiğim kadarıyla ve ilk kitabı daha çok bize evreni tanıtmak üstüne kurulmuş. çünkü kitabın sonlarına yaklaşana kadar muhtemelen asıl konulara, ortada neler döndüğüne dair hiçbir fikrimiz olmuyor. ona rağmen *bence* kitap sürükleyici. eğer sizi reading slumptan çıkartacak, okumak için fazla çaba sarf etmeyeceğiniz çünkü zaten bir kere aldığınızda elinizden bırakmayacağınız bir kitap arıyorsanız doğru yerdesiniz. navarre’ın içine girmek, olayların nasıl işlediğine birebir violet’le şahit olmak, violet’in zekasını kullanarak rakiplerini gömmesini:D, giderek gelişmesini ve daha da güçlü bir karakter olmasını okuma keyifliydi. kitap yakın zamanlarda türkçeye çevirildi fakat türkiye ekonomisi sağ olsun..... kitabı ingilizce okudum. ilk başlarda bilmediğim terimler fazlaca kullanıldığı ve alışık olmadığım uzun cümle yapıları olduğu için zorlandım sonrasında da bilmediğim terimler azalmadı ama artık evrene ve dile alışmaya başladığım için olsa gerek devamında çok zorlanmadım, tabii adrenalinin hat safhada olduğu bazı bölümlerde olayın akışına ve hızına kendimi bırakmak yerine “BU NE DEMEK NOLUYO ŞU AN BURDA” olmak sinir bozucuydu amaaaㅠㅠ sorun yok, böyle böyle gelişeceğiz değil mi?? işte okumak biraz zor olsa da elimden bırakamadım??? iyi gidin okuyun yani fjekwpdlflt ama şimdi detaylı olarak kitap hakkındaki düşüncelerimi dile getirmek istiyorum o yüzden buraya şöyle büyük bir uyarı koyayım. ️SPOILER️ kitap benim için güzel gidiyordu, violet’in zekasını ve gittikçe güçlenmesini ve herkese inat hayatta kalmasını okumak zevk vericiydi. güçlü kadın karakterler>> xaden’a ilk başta bir düşmedim dersem yalan olur? yine de dedim ki tuçe dur yavaş henüz bilmiyoruz kimin nesi AMA yine de dain’den yirmi bin kat iyi??? tabii kitabın sonunda dain de favorilerimde yerini aldı. DAIN’E O KADAR SİNİRLİYİM Kİ TAM Bİ maya zekalı kendisi. kuralların dışına çıkmaması violet’i korumak istemesi başta okeydi ama sonra violet’i korumaktan çok ona zarar vermeye başladı ??? o haz etmediği xaden bile çok daha fazla yardım etti violet’e. dain gözümde kendi beynini kullanamayıp kendini krallığın ve onun kurallarının kölesi yapmış işe yaramaz bir mahlukattan başka bir şey değil daha fazla konuşmak istemiyorum onun hakkında ayrıca umarım 2. kitapta olur da tekrar karşılaşırlarsa violet ona karşı yumuşamaz ve kendisine ne yaptığını unutmaz. yaptığı affedilebilecek bir şey değil. violet’e gerçekten değer verseydi en başta izni olmadan anılarını okumazdı ve violet umarım bunun farkında olup tavrını ortaya koyar. her ne kadar 2. kitapta muhtemelen uğraşacak çok daha önemli meseleleri olsa da. neyse, ne diyordum? benim için güzel gidiyordu ve threshing’ten sonra zaten inanılmaz bir hız kazandı ve ejderhaların da kitaba katılmasıyla okumak daha eğlenceli bir hale geldi. canım sgaeyl, tairn ve andarna♡ her ne kadar bazı şeylerin tam olarak üstünde durulmadığını düşünsem de (yani böyle, 400 sayfa okumuşum ama hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum her şey hakkında? nasıl anlatsam bilemedim ahdkskwlwşşd) ilerledikçe bu kitabın daha çok evreni ve karakterleri tanıma odaklı olduğunu ve böyle düşündüğüm olayların muhtemelen serinin devamında daha çok üstünde durulacağını düşündüğüm için buna çok takılmadım. benim kitapta dain dışında sinirimi bozan 2 şeyden ilkine gelecek olursak..: xaden’la olan ilişkileri. tam olarak ilişkileri değil ama... xaden’ı gerçekten seviyorum ve bence harika bi insan. zeki, güçlü, kibar, anlayışlı, düşünceli??? ayrıca violet’le olan çekimleri ve kimyaları inanılmaz bir şey kesinlikle lafım yok ki okumak zevkliydi benim için... sadece, aralarında ilk defa bir şeyler olduktan sonra xaden’ın “bana aşık olma” “biz birlikte olmamalıyız” tarzı tripleri çok gereksizdi? yani abi neyden bahsediyosun sen çoktan vurulmuşsun kıza zaten??? neyse yine de dedim birlikte olmamaları gerektiğini düşünüyosa vardır bi bildiği? ama kitabın son bölümünü onun ağzından okuduk ve bu tavırlarıyla sadece ergenlik yaptığını öğrenmiş oldum. ortada birlikte olmamaları için geçerli bir sebep yok bence. o da ergenlik yaptığını kabul etti zaten, bir şeyin değerini kaybedince anlıyorsun.... bu okey, ama violet’in tavrı da beni sinirlendirdi. “ya uf ne palavra atıyosun xaden, sen bana çoktan düştün zaten bilmiyo muyuz sanki” derken aşşşırı haklıydı dedim ki işte bu. konuş be kızım. ama sonra xaden hala çocukluk yapınca başka hiçbi işi yokmuş gibi peşini bırakmaması sinirimi bozdu?? yani dersin ortasında saçma salak sorular sorması falan? abla nerde olduğunu mu unuttun, xaden’dan daha önemli meseleler yok mu sence de şu an ilgilenmen gereken???? yani sal? zaten dönüp dolaşıp kendi laflarını yutup gelicek sana geri. zeki ve güzel kızlarımın kim olursa olsun bir erkek uğruna böyle tavırlar sergilemesi beni çok üzüyo katlanamadım:( işin içine duygular girince neden zekalarını çöpe atıyorlar anlamış değilim. neyse hadi bu da tamam, duygusal olarak dengede değildik öyle şeyler yaşadık. beni sinirlendiren bir diğer nokta da war games’de xaden’ın sırrını öğrendiğinde verdiği tepki oldu. hayal kırıklığına uğraması, incinmesi konusunda bir şey demiyorum sonuna kadar hakkı var. o kendisini xaden’a bu kadar açmışken xaden’ın ondan bu kadar büyük şeyler saklamasına kırılması normal. ama bu beklenen bir şeydi ki zaten:( zaten xaden’ın ondan bir şeyler sakladığı belli bir şeydi, ve sen kendini açtın diye karşındakinden de hemen bunu yapmasını bekleyemezsin. xaden’ı hemen traitor diye etiketlemesi beni çok sinirlendirdi. ya bi dur, bi sor ne bu abi sen napıyosun burda neler dönüyo diye? tüm yaşadıklarınızdan, xaden’ın senin için yaptığı her şeyden sonra silip atmak bu kadar kolay mı cidden? ya da mantıklı bir şekilde düşününce xaden’ın aptalca ya da kötü bir şey yapacağını düşünebiliyor musun allasen?! ki hiçbir şey sormadın bile, ben böyle durumlarda yargısız infaz yapmadan önce karşımdakinin savunmasını ve açıklamasını dinlerim önce. hani sakladığı ve korktuğu ne sırrı varsa seni onu sevmekten alıkoymayacaktı??? cık cık... xaden’ı savunmuyorum burada bu arada, kesinlikle daha önceden söylemeliydi nelerle uğraştığını vs. ama söylememesini de anlıyorum ve tamamen haksız bulmuyorum çünkü söylediği tek bir kelime dolaylı yoldan liam’ın canına da mal oldu. (bu arada liam.... liam. kalbim paramparça oldu. liam’ı çok sevmiştim ben) dain’e karşı bir önlem alınabilirdi söyleseydi belki ama henüz aralarındaki şeyi netleştirmemişleridi, kendi hisleri konusunda bile dürüst olamamamıştı ki xaden zaten. neyse, aklı başına geldi diye düşünüyorum. umarım ilişkileri düzelir çünkü ikisinin de birbirine ihtiyacı var. her neyse bu kadardı sanırım epey bir konuştum fjndwlsşfşf 2. kitabı okumaya da başlayacağım yakın ve 2. kitap için çok daha heyecanlıyım. abisi nasıl ölmemiş olabilir?! abisi hayattaysa tairn’in eski binicisi nasıl öldü?!??!?!&÷×¥ olayların çok daha içine dalacağız ve daha fazla şey öğrenmek için heyecanlıyım. buraya kadar okuyan olduğunu sanmıyorum ama..? olduysa teşekkür ederimfjflsşaşdöfl
Fourth Wing
Fourth WingRebecca Yarros · Entangled Publishing, LLC (Kuzey Kule Kitapları) · 20232,434 okunma
·
204 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.