Gönderi
Kitabın ilk incelemesini yazmak bana nasip oldu. Okuyacak olanlar benden daha şanslı, zira ben o dolu dolu 272 sayfanın nasıl bir çırpıda bittiğini anlayamadım.
Daha ilk sayfada akışa kapılacağımı anlamıştım, sonrasında olay örgüsünün yanında, yazarın her kahramanla ayrı ayrı tanıştırma tarzı içine çekiverdi kitabın. Karakterleri öyle anlatmış ki, elinizde büyümüş gibi tüm fiziksel ve kişilik özellikleriyle tanıyorsunuz, dahası kanlı canlı yanınıza gelip oturuyor sanki her biri. Her karakteri iyisiyle kötüsüyle bağrınıza bastırıyor üstelik. Tam bir karaktere mesafe koyuyorsunuz, nasıl yapıyorsa bir yanıyla sempati yaratıyor yazar. İlginçtir, bir tane bile sevmediğim karakter olmadı. Dervişinden hancısına, aliminden zalimine tüm karakterleri yanıbaşınızda hissediyor ya da mutlaka yanıbaşınızdaki birine benzetiyorsunuz. Hatta kuzgunlar bile, sanki şuracıkta.. Peki aradığımız kişi kim? Sanki hepsi o olabilir, ama olamaz da. Kolay yönlendirilebilen bir okur olduğumu düşünmüyorum o yüzden bana bunu yapabilen nadirdir. İşte bunu seviyorum.
Yalın, sağlam ve nüktedan bir anlatımı var yazarın. Böylece sürükleyip götürüyor kitap sizi.
Olayların akış hızı tam tadında. Ne sündürüp süründürüyor, ne de tatlandırmadan açık ediyor, ama hiç durmadan merakınızı körüklüyor. Yeni dönem dizilerini izliyor hissiyle okuyorsunuz, tam ölçüsünde bölümler ve tam yerinde bölüm sonları. Bir bölüm daha okuyayım derken, bir bölüm daha, akıp gidiyor. Ve hiç beklenmeyen, şaşırtıcı olduğu kadar muhteşem bir final.
Önceki incelemelerimde de belirttiğim gibi, ben toplu taşımada bana refakatini dikkate alırım kitabın. Bazen uyuklar, bazen yol nasıl geçti anlamaz, bazen bölüm bitmeden yol bitmesin dersiniz. Yol arkadaşlığına puanım tam.
Yasaklı ilimlerle, efsunlarla yaratılan gizemli ve ilgi çekici hava, tarih ve coğrafyaya hakimiyet bakımından bir yandan da ayakları üstünde "gerçek"te tutuyor insanı. En sevdiğim taraflarından biri de yöresel dokunuşlara çok yer verilmesi oldu. Camızlar, çeşmeler, beddualar bile yerini yöresini temsilen yayılmış kitaba.
İlk kez okuduğum her yazarda, okumaya başladığım anda yazarı hep daha önce okuduklarımla mukayeseye ya da gruplamaya yönelirim. Başlarda anlatımını sevdiğim bazı yazarları anımsatır gibi oldu, belli bir gruba dahil ettim ama üslubu kendine özgü. Betimlemelerinden, niyet okumalarından, beddualarından, dualarından kendine has üslubu kolaylıkla göze çarpıyor. Eğer devam ederse, ki umarım eder, bu yazarın eserleri için de müstakil bir küme oluşturdum.
Sonuç, beğendim ve sadece okurken değil okuduktan sonra da makul bir müddet etkisinde tutabildi beni. Bu kitabı ve bu yazarı bundan böyle çok duyacağımızdan eminim.
·
233 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.