Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Matematik dilinde aşk
Sana romantik şiirler yazmayacağım artık. Kör olayım yazarsam Sana senin anladığın dilden yazacağım yani. “matematik” ile yazacağım. Bir “mimar” matematikten anlar ve reel olur. ... Bulunduğum konumu uzun süre düşündüm Sonra kendimi buldum. Ben aşk çemberine teğet geçen bir doğruyum. Tek tesellim hala “doğru” oluşum. Teğet geçme nedenimse; Çemberin sabit duramayışı... Eksiğim yok muydu? Vardı... Ben iki komşu dik kenar arasındaki açı kadar “dik”tim. 90 dereceydim yani. Seni de hep bir “hipotenüs” gibi Hep karşımda duracak sandım Lakin aldandım. Sen bir gün çekip gidince Üçgenimiz bozuldu. Ben de “iki vektör arasındaki bir açı” oldum. Üçgen olmalıydık oysa. Dörtgen olmalıydık. Beşgen olmalıydık. Ne bileyim çokgen olmalıydık. Ama asla “yamuk” olmamalıydık. Yamuğu hiç sevmem. Ne zaman yamuk dense Bir “Quasimodo” gelir aklıma. Ve içim cız eder Notre-Dame’ın kamburuna. ... Matematik sabittir: 2 x 2 = 4. Л = 3.14... gibi. Edebiyat ise değişkendir: “Ah aman gider o yâre haber Yarda yanar bir zaman” misali Olmayacak hayalleri vardır edebiyatın. Ne yâre haber gider ne de yar yanar. Olan sana olur eczacılara gün doğar. (Okulun kapısında seni beklerken Oturduğum o mermerin soğuğunu; Bir ben bilirim bir de Haftalar boyu yutulan antibiyotikler.) ... “Yârin yanağından gayri” demişti üstat. Benim için tektin paylaşılmazdın. Sonra bunun da formülünü buldum. “4sen 2 + 2sen + 4 = 0” Ne dersin? Bununla kaç tane “içi boş sen” türetilebilir? Bence hiç... Dört işlem bilirdim önce Senden önce yani Toplamayı severdim; Toplardım bütün güzellikleri Bölmeyi severdim; Yanlış anlama (ülkemi değil) Ekmeğimi bölerdim yüreğimi bölerdim. Çarpmaya başladım sonra; Kafamı bütün duvarlara. Sen beni bu güzelliklerden çıkardın da Eline ne geçti? 6 ile 5’in toplamından bile 1 kalırken Senin bu sevdadan elinde ne kaldı? ... Sen! Payı paydasından küçük Sen dört işlemin yutan elemanı Sen çarpım tablosunda yolunu şaşırmış X. Bense yanına ilişmiş herhangi bir rakam. Ve sen her defasında X ’i yalnız bırakabilmek için Beni benimle sadeleştirdin. Biz sana ne değerler verdik de sen eşitliğin sağına hep değersiz olarak geçtin. Şimdi soruyorum sana: X ’i yalnız bırakabildin mi? . . . . Ne hayaller kurmuştum San dair bana dair. Kısacası bize dair; Kırmızı panjurlu bir evimiz olacaktı Küçük bir bahçe içerisinde Bahçemizde bir de havuz. Havuzumuzu 2 musluk 3 saatte doldururken 1 musluk 2 saatte boşaltacaktı. İki de çocuğumuz olacaktı. Birinin adını “Pascal” koyacaktık. Diğerini “Abdülkerim”. Çocuklarımızın yaşları toplamı; Babalarınınkinden 1 eksik. Annelerininkinden 2 fazla olacaktı... Sen “profiterol” yerken Ben “acılı lahmacun” yiyecektim. aaaatlar dünyasının en aaaat çifti biz olacaktık. Ama olmadı. Olsaydın olacaktı oysa. Ama olması için benim ne olmam gerekiyordu bilemiyorum. Bir “parabol” mü yoksa “parası bol” mu? Ben bir yarım uyaktım Kendi içimde edebiyatvari... Sence ne olmalıydım? Zengin kafiye mi? ... Sana romantik şiirler yazmayacağım artık. Kör olayım yazarsam. Çarpılayım da kendime geleyim. Hatta 10’un 3’e bölümünden kalan 33333... teki 3 gibi Sonsuzlukta boğulayım. Yanayım. Hatta kül olayım. ... Bütün kalbimle sana karşı hissettiklerimi Ve seni görmek istediğimi bildiğin halde Gittin ya; Git… Zıkkımın kareköküne kadar yolun var. Diyemiyorum. Yinede sana reel sayılar kadar reel mutluluklar.
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.