Film şeridi geçer gibi gözünün önünden, işte öyle bir kitap.
Zaman dışı yaşam... Gerçekten de baştan sona zamanın neresinde olduğumuzu kavramak zor. Bir trendesiniz. Ya da tren sizin içinizde.. Net olamıyorum ama emin olduğum tek şey bir film şeridinin gözünüzün önünde geçtiği.. Ve bu ölürken değil yaşarken üstelik. Tezer Özlü bambaşka bir boyut. Eğer onu okumadıysanız onunla tanışmalısınız... Çünkü "Zaman Dışı Yaşam" onun kendi yapıtlarına dayanarak yazdığı bir senaryodur. Bu yüzden bu eserinde "Çocukluğun Soğuk Geceleri" kitabında anlattığı akıl hastanesi anılarını da bazı kısımlarda yakalayacaksınız.
Tezer Özlü'nün senaryo olarak sunması ise eski kocası Erden Kıral'ın çekmesi içindir. Kardeşi Sezer Duru ise Tezer öldükten sonra İsviçre'deki evinde ıvır zıvırlar arasında bu yazıları bulunca Ferit Edgü ile birlikte yayımlanmasını sağladılar.
TEZER HAKKINDA
1.
Tezer Özlü’nün "Yaşamın Ucuna Yolculuk" ve "Çocukluğun Soğuk Geceleri" adlı eserlerinde yer verdiği intihar olgusunun kökenleri, İtalyan yazarlar Svevo ve Pavese’ye uzanmaktadır: Söz konusu olan yalnızca ruhsal bir yakınlaşma değildir, üslup olarak da Özlü, Svevo’nun bilinç akışı ile Pavese’nin gerçekçi ve yalın anlatımını benimsemektedir. Bu yüzden Özlü'nün, insan psikolojisine ve intihara büyük önem verdiği açıkça görülmekte... Dolayısıyla onun eserlerinde kaçış, bunalım, ölüm ve intihar gibi kavramlara sık rastlarız.
2.
Kaçış olgusundan bahsetmiştik daha önce. Buna örnek olarak Tezer'in bir söyleşisinden şöyle bir kesiti verebiliriz:
“Dört bin nüfuslu bir Anadolu kasabasında dünyaya bakmayı öğrendim. Altı yaşındaydım. Dünyanın sonsuz büyüklüğünü hissettim ve gitmem, çok uzaklara gitmem gerektiğine inandım."
3.
1981 yılında Erden Kıral’dan ayrılır. Bu kararı vermesinin nedenleri, kendine giderek daha az zaman ayırabilmesi, evin yükünün ağır bir biçimde taşımaktan sıkılması, Avrupa’daki ortama kendini daha yakın hissetmesidir.
4.
1968'de Erden Kıral'la evlenir. Deniz’in doğmasından sonra duygularını şöyle dile getirir: “Bugün iki yaşam arasından birini seçmek zorunda kaldım. Birincisi benim yaşamım. İkincisi kızımın yaşamı..."
5.
1981 yılında Erden Kıral’dan ayrılır. Bu kararı vermesinin nedenleri, kendine giderek daha az zaman ayırabilmesi, evin yükünün ağır bir biçimde taşımaktan sıkılması, Avrupa’daki ortama kendini daha yakın hissetmesidir.
6.
Göğüs kanseri belirtileri başlar. 26 Kasım 1985 tarihinde Leylâ Erbil’e yazdığı mektupta “Biraz durgunum. Çok uyuyorum, gündelik ilgilendiğim şeyler, şimdilerde havaların da karanlık olması yüzünden oldukça az” der.
7.
9 Aralık, Ferit Edgü’ye yazdığı mektupta ise “Ameliyattan bu yana acım ve şikâyetim yok. Yazın altı hafta her gün acıdan ölmüştüm. Bu iş inşallah burada biter. Bu nedenle artık hiç bir şeyi üzüntü yapmamaya çalışıyorum. Eskiden acı ile algıladığım durumları şimdi gelişigüzellikle algılamaya çalışıyorum(…) İyiyim, sizleri görünce daha iyi olacağım” demektedir.
8.
18 Şubat 1986’da meme kanseri nedeniyle yaşamanı kaybeder. 1 hafta sonra ise Aşiyan'da son yolculuğuna uğurlanır...
-
Tezer Özlü gerçekten eşsiz yazarlarımızdan. Varoluşçu kimliği ve yaşama karşı özgün ve aykırı duruşu ile çok güçlü bir kadın. Diğer eserlerinden başlayarak bu kitabı daha sonraya saklayabilirsiniz. Bir an önce tanışmanız dileğiyle..^
Bu sözlerini bırakıyorum:
“Benim en büyük mutluluğum herşeyden kaçmak. Herşeyden. Tüm çocuklardan. Tüm acılardan. Tüm sevgilerden. Tüm orgazmlardan. Tüm gecelerden. Tüm günlerden. Her hilal aydan, her ülkeden. Ben her gece ölüyorum. Her sabah yeniden canlanıyorum. Her yirmidört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda...”
Tezer Özlü
··
338 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.