Gönderi

II. Abdülhamid'in, zorlu bir döneme rastlayan ve oldukça uzun süren iktidarı karşısında ciddi bir muhalif yapılanma oluşmuştu. Bu karşıtlığın, siyasi ve sosyal boyutuyla, entellektüel bir hareketten, askeri yöntemleri kullanan aksiyoner bir boyuta ulaşması özellikle 1906-1908 arasındaki dönemde mümkün olmuştur . Rejime karşı ilk ciddi ayaklanma girişimi olarak ifade edilebilecek Resneli Niyazi Bey'in beraberindeki asker ve sivillerle dağa çıkması olayı, muhaliflerin en etkin girişimidir. Rumeli bölgesinde çıkan irili ufaklı isyanlarda gösterdiği büyük başarı nedeniyle Sultan'ın güvenini kazanmış olan Şemsi Paşa, Niyazi Bey liderliğindeki çetenin ortadan kaldırılması ve bölgede bir süredir etkinliği göze çarpan gizli cemiyet yapılanmasının çökertilmesi ile görevlendirilir. O güne kadar üstlendiği tüm vazifeleri başarıyla yerine getirdiği için, bunda da muvaffak olacağı konusunda kimsenin şüphesi yoktur. Şemsi Paşa, beraberindeki silahlı Arnavut grup ve askerleriyle, önce ittihatçı yapılanmanın merkezi olan Selanik'e uğrar ve oradan da Manastır'a ulaşır. Burada yaptığı incelemeler ve görüşmelerin ardından Resne'ye doğru yola çıkmaya hazırlandığı esnada, gizli cemiyetin fedailerinden teğmen Atıf Bey tarafından telgrafhane kapısında öldürülür. Rumeli'deki en büyük askeri birliğin bulunduğu Manastır'da, padişahın en güvendiği komutanlardan bir orgeneralin bu şekilde öldürülmesi Abdülhamid'i uyguladığı politikalarda önemli bir değişikliğe gitmeye zorlayacaktır . Nitekim bu sayede, kısa bir süre sonra, anayasal bir meşrutiyetin ilanı suretiyle parlamenter idarenin yeniden başlaması mümkün olacaktır.
Sayfa 17
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.