Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Bizler 1. Dünya savaşında Kudüs elimizden kayıp gittikten sonra Kudüs'e sırtımızı döndük onu unuttuk fark etmeden aslında fark edebilirdik ama bunu umursamadan Kudüs'e zulüm edenlere mali destek sağladık. Kudüs'te bir olay olduğunda halk olarak birkaç tweet attık birkaç kanlı fotoğraf birkaç paylaşım görevimizi yerine getirdiğimizi düşündük ve sağımıza dönüp uyuduk. Kudüs'te cuma namazı yasaklandığı gün buradaki camiler de biz namazlarımızı kıldık ama sanki sadece bizim namazlarımızı kılmamızı önemliymiş gibi belki birkaç gün gündem ettik ve yine unuttuk. Amacımız "Çağdaş" Batı'ya ayak uydurmaya çalışmak oldu. Ümmet bilincini kaybettik kudüs'ü de kaybettik. Kitaptan bir bölüm paylaşmak istiyorum İbrahim Gökburun'un yazdığı bir denemeden: Filistin davasının önce savuncusu Türkiye'de Müslümanlar, Müslüman erkekler, yani sen İbrahim; Rachel Corrie kadar cesur olabilseydin belki bir şeyler değişirdi Müslümanların ilk kıblesi Kudüs'te. Yahudilerin Müslümanlara yaptığı zulme karşı direnen Bir Hristiyan Rachel Corrie; 2003 yılında İsrail'in buldozerlerle Filistinli Müslümanların evlerini yıkarken; silahların ve dozerlerin karşısına dikilip direnen ve paletlerin altında can veren 23 yaşında genç bir kadın. Bu kadın kadar cesur ve duyarlı olsaydın, olabilseydin; İbrahim, belki bir şey değişirdi İbrahimî dinler ülkesi Kudüs'te... Ve aynı şekilde Emre Miyasoğlu'nun Kavram İşgalinden Toprak İşgaline adlı yazısından bir bölüm daha paylaşıp incelememi bitirmek istiyorum: İşin özü aidiyet algısında saklıdır ve aidiyetin ilk şartı ise sevgidir. Sevmediğiniz bir şeyle aitlik ilişkisi kurmanız mümkün değildir... ... Meselenin özü, açıkça itiraf etmeliyiz ki, Müslümanların inandığı iddia ettiği Allah ve Resulü'nün (sav) emaneti olarak bıraktığı Mescidi Aksa'yı gerçekten sevmemesi ile ilgilidir. Kavramlarını, dilini ve kültürünü düşman kavimlere teslim ederek kiralık bir zihniyetle yaşar hale gelen ve hayatı temel ihtiyaçlar düzeyine indirgeyen toplulukların artık "uzaklarda bir yerde" kalan Mescid-i Aksa'yı canı, ailesi ve malı gibi aziz ve dokunulmaz görmemesi kaçınılmazdır. Kitap kudüs'ü mescid-i Aksa'yı filistinlileri bu soykırımı daha iyi anlamam da bana çok yardımcı oldu. Kitapta Mehmet Akif İnan, Nuri Pakdil, Nurullah Genç... Toplam 57 yazarın Kudüs ile ilgili denemeleri var ve her denemeden sonra da bir şiiri var yani toplam 57 tane de şiir var. Çoğu yazarı ilk defa okudum ve içinde üsluplarını yazış tarzlarını beğendiğim birçok yeni yazarla da tanıştım. Onların kitaplarını da en yakın zamanda okumak istiyorum inşallah. Kitapta emeği geçen herkesten Allah razı olsun Kudüs'ü anlamak daha iyi öğrenmek için ve kendi durumumuzu da daha iyi görmek için okunması gereken bir kitap. Mutlaka, Müslüman'ım diyen ve İslâm derdi olan herkesin okuması gerekir... Vesselam!
Benim Adım Kudüs
Benim Adım KudüsKolektif · Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) · 201899 okunma
·
324 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.