Çok pahalı oyuncaklarım olmadı benim
Çok az olduğu için aldığım ilk oyuncağı
Kimseler oynamasın diye toprağa gömmüştüm
Sonra da gömdüğüm yeri bulamayınca
Günlerce ağlamıştım ne kadar değerli idi
Dört duvar arasında olmadım ben
Bahçemizde köpekler sincaplar gezerdi
Yumurtayı tavuklarımızdan günlük alırdık
Sütü inekten sağılınca tazecik içtik hep
Balımız kovanımızdandı çarşıdan almadık hiç
Yağmur yağınca mantar toplamaya çıkar
Güneşli havalarda söğüt ağacının gölgesinde
Dinlendirdik serin serin klimamız yoktu hiç
Buzdolabından değil testiden içerdik suyu buz gibi
Ne boğazımızı yakar ne de hasta ederdi su bizi
Kaptan diye bir köpeğim vardı mini minnacık
Küçük adımlarla zıplaya zıplaya kovalardı beni
Sonra ben onu kovalardım bu sefer kaçardı
İkimizin de mutluluktan ağzımız kulaklarımızdaydı
Yorulunca öğlen uykusuna yatardık hep beraber
Öyle gece gündüz çalışmazdık hırs mı yoktu ne
Az eşyalı sade evlerde otururduk çok eşya yoktu
Elektrik su parası bilem yoktu çevre temizlik vergisi de
Kendi evimizi bahçemizi kendimiz temizlerdik hep
Şişe sularımız teneke gazozlarımız yoktu çöpü olacak kadar
Gazozu içerdik şişeyi geri alırdık kahveci bizden
Defalarca temizlenir defalarca dolardı o şişeler
Hijyen kuralları yoktu ama temizlik mendilimiz vardı
Kalemtıraşla iyice küçülene kadar kullanırdık kalemimizi
Ah o eski günler tüketim bu kadar amalsız değildi
Şimdilerde pahalı satılan doğal ürünler ekmekler şerbetler
O zamanlarda çok hesaplı idi çünkü her şey doğaldı
Şimdi çürümeyen yiyecekler var ama insanlık çürüdü gitti
Hastaneler bu kadar dolu değil bu kadar hasta olmaz idi
Heyhat nasıl geldik bu hale öze dönmeli bir an önce