Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #MuratMenteş #AfiliHafiye #Roman #AlfaYayınları #308Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Alfa Yayınları'ndan çıkan, Murat Menteş'e ait "AFİLİ HAFİYE" isimli romanla geldim. Kitap dostu arkadaşım Mustafa Yıldırım' ın hediyesi. Kendisine çok teşekkür ederim. Gerçi teşekkür bile zımpara kâğıdı kalır , ama daha etkili bir sevgi, kabulleniş ve minnet sözcüğü yok gibi. Sağ olsun beğendiğimi hissettiği kitapları hediye ediyor. Gönül heybesi altın yüreklerle dolsun inşallah. Şimdi roman'a geçecek olursam, nereden, nasıl başlasam bilemedim. Sanki bir çuval pirinci önüme dökmüşler de beyaz taş varsa bulun yoksa ziyafette birinin dişi kırılır, sonrasına da karışmam diyen bir ev sahibi var. Vallahi o taşı 308. ci sayfaya kadar kazasız belasız, kitabın kahramanı polis memuru Alp Laçin O'nun silahından çıkan kurşuna denk gelmeden tamamlamanın kutlu sevincini yaşıyorum. Murat Menteş, Post modern Türk edebiyatının postunu yere sermiş üzerinde halay çekiyor. Ne diyebilirim ki!.. Böylesine deneyimli bir halay başı ben görmedim. Her düğüne lazım, evlere şenlik. Roman ilk sayfada zaten ezici bir anlatım gücüyle sarhoş bir adamın yüzüne bir kova buzlu su dökmüşcesine pür dikkat konuya bağlıyor. Polisiye, gerilim, aşk, cinayet sarmalında okur az da olsa endişe edeceği yerde pamuk şeker yemiş gibi kanında glikozun o tatlı heyecanıyla daha da gevşiyor. Okur neredeyse "hooop yazar abi ne ettin yav", karikatürlü mizah dergisi mi aldık, adamlar tavuk gibi ölüyor, üstüne Güney Kutup şahsiyeti zombileşip mezardan çıkıyor biz "nasılsa işler düzelir dur hele daha ne fişmancalar olur", rahatlığıyla karada gemi yüzdürüyoruz. Garip gelecek ama olaylar birbirinden kopuk, ama bir o kadar birbirine japon tutkalıyla bağlı. Kitapta yer çekimi yok. Salvador Dali resimlerinde gibi karakterler uçuyor. Ayakları yere basmıyor. Gerçeğin yeniden icat edilmesi, hızla değişen ters köşe yapan kişiler, gerçeküstü olasılıklar var romanda. Bakıyoruz bir Alp Laçin O var, bir de sonlarda sahte bir Alp Laçin O sahneye çıkıyor. Hatta müdürü Alperen diyor. Yani arap saçına tarak arayan Arab'a dönmeniz an meselesi. Afili Hafiye, orijinal anlatı düzeniyle kurgulanmış bu roman, evden kaçan şair Okan Yunus Okyanus, roman makinesi mucidi Yahya Hayhay, duvarlardan geçen dilber Yegane Yadigar, zihin okuyan aynasız Kâmi Koma, bedduacı Asuman, sıkı polis Perçin Çeper gibi ilginç karakterlerle dolu, görkemli bir macera.“Alp Laçin O, Kayıp Şahıslar Bürosu’nda komiser. Gizli görevdeyken, cazibeli bir kadına rastlar. Küçük bir maymun, kadının fotoğrafını çeker. Sonra kadından mektuplar gelir, aramaya koyulur namevcut hatunu, Merih Kızıl konuyu araraştırır. Ardından serüven Kaz dağlarından kayarak, Galata kulesinin ortasında Eyfeli görerek soluğu okurun şehirinde bulur. Benimki Ankara bu arada. Menteş elinde oyun hamuru gibi. eğiyor, büküyor, koparıyor, birleştiriyor ve her sahnesinde ayrı bir şölen ayrı bir felsefi önerme sunuyor bizlere. Roman fabrikası, görünmez gömlek, sihirli görüşler, cazibe, edebi anlamda lüx bir anlatım, kelime deryası, mübağla, teşbih sanatları gani. Okuru öyle bir coşturuyor ki tam bitti dediğiniz anda kandırıldık mı acaba? derken koynunuza ayazda yetişmiş gülleri bırakıyor Menteş. Öğrendiğiniz bilgi örneğin 10. sayfadan sonra değişiyor, asla emin olamıyorsunuz. Farkı da burda zaten. Çıkarım, sonuç, gidişata kanmayın. Mizahi anlatım meridyen ve parallellerinde ekvatordan, kutuplara "Bana lüxlerimi verin, ihtiyaçlarıma gerek yok" güveniyle ETS turla molasız yol alıyorsunuz. Paralel evrenleri de içine alan derinlikli bir üst kurmaca Afili Hafiye. Bölümlerde başlıklar var bazı yazar ve düşünürlerden. Ayrıca konuya dair ve ilişik. Noktalar, boşluklar var siz de gönül gazınızı çıkarın uygun kelimenizi bırakın diye. Bununla beraber his ve atraksiyona hücum eden kan basıncına soslu gerilim ve heyecana eşlik eden şarkılar var kitabın son sayfasında QR kodu okutarak dinleyebilisiniz. Ve tarihi, felsefi, edebi anektodlar da tahinli pekmez yanı turşu lezzetinde. Karşıtlığın hazzı. Dengeli ve şifalı. Unutmadan kapak resmi AlPaçino, silah, gömlek, köpek, kadın vs. hepsi romandan konu ve kişilere etiket. Neşeli renk uyumu zaten satış noktasından el sallıyor "beni al, beni al" diye. Ben çok eğlendim, farklı dünyalarda kamp kurmak isteyen okurun vazgeçilmez kalemi Murat Menteş karşınız da. Tavsiyemdir, özellikle yatmadan önce ölçüsüz doz alabilirsiniz. Malum, insanın kendini iyi ifade edebildiği çağlar geride kaldı. Fazlalığın zulmü, hızın ihaneti ve tesadüfün tehdidi karşısında dilimiz tutuldu. Daha doğrusu yarım ağız konuşabiliyoruz gayrı. Kekemeleştik. Yeni kelimelere, kavramlara, deyimlere ihtiyacımız var. (say. 245) Leydi Rubikon, vaktiyle, duygusal bir anda sağ yumruğunu öpüp kalbinin üstüne koyarak selam vermiştir Abdullah'a. Bu, 16. asır Marakeş sufilerinin selamlaşma şekliymiş. Bizimkiler artık hep böyle selamlaşırlar. "Seni seviyorum" demenin bir yolu. (say. 139) Düşük IQ'lu kimseler hayâl kuramaz. Çünkü varsayımlarla düşünemezler. Hayâl kurmak ile teori kurmak arasında sıkı bir bağ var: ikisi de zekâ ve bilgi gerektirir. Aptallar arzularını, taleplerini, beklentilerini hayâl zanneder. Ev, otomobil, düzenli gelir... Peh! (say. 120)
Afili Hafiye
Afili HafiyeMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2023774 okunma
·
283 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.