Kötülük kötü müdür?
Kötülük, İnsanlığın oluşundan beri hayatın her alanında var olabilen ve var olması gereken bir yapı olarak hayatımızda yer almıştır.Peki Kötülük gerçekten kötü bir şey midir.Hayır! Kötülük hayatın var olabilmesi için , hakikate ve doğruya ulaşabilmemiz için kullanabileceğimiz bir araçtır.Bu yazımda kötülüğü savunuyor olmayacağım sadece bizi nasıl hakikate ve doğruluğa götürdüğü üzerine küçük bir değinme yapacağım.
Siyahın var olabilmesi için beyazın olması gerekir.Mutluluğun oluşabilmesi için ise hüzün olması gerekir.Hüzün olmadan mutluluğa erişmek imkansızdır.Sizin şu an beyninizde hangi kavram ya da kelime olursa olsun o kendisinin zıttı olduğu için var olmuştur.Bu yüzden ki hayatımızda ne yaşıyorsak yaşayalım onun zıddıyla yaşayacağımız için hiçbir şeye bu kadar bağlılık ve bağnazlık içinde olmamamız lazım.Bizler neyi yoğun yaşarsak onun zıddınıda yoğun yaşarız.Ne yaparsanız, hayatınıza neyi alırsanız kaderinizi siz kendiniz belirlemiş olursunuz.Çağlar boyunca büyük insanların, filozofların ve rehberlerin kendi hayatındada değindikleri şeyler bunlardır.Örneğin Nietzsche yoğun cahiliye ortamında felsefeye ve kitaplara sığınması ve yalnızlığı seçmesi burdan gelmektedir.Cahiliyeti o kadar yoğun biliyordu ve tanıyordu ki bilgi ve felsefenin de bu kadar üstüne gitti.Bunun gibi yüzlerce örnek sayılır.
İslamda'da değindiğim nokta geçiyor, Âlimler hakikati görmek istiyorsanız Batılın okunu takip edin diye birçok ithamda bulunurlar.
Bu saçma sapan dünyada, kötülüğün baş üstüne konulduğu,yalan ve dolanın normalleşmesi üzerine bir insanın hak ve iyilik diye bağırması ve bu bağırması üstüne mücadele etmesi beşeriyeten insanlığa adım atmanın en büyük başarılardandır.
İnsanlık her daim böyle gelişti ve böyle gelişmeye devam edecektir.Hayatın kendisi etki tepki meselesi haline geliyor yani bir birey insanlığa, dünyaya ya da iyi bir yerlere gelmek istiyorsa yaşamın ona verdiği tepki derecesinden daha yüksek bir etki bırakıyorsa insanlığa büyük bir adım atmış olur.Kısacası hayatın kendisi etki tepki meselesine dayanıyor.Yani hakikat ve gerçeklik bizim verdiğimiz tepkiler derecesine göre artar ve azalır.Ve verilen bu savaş,bir insanın alabileceği en güzel ve saf mutluluk budur.Bu gerçeklik dışında herşey yalan ve sahte kalır.
Sonuç olarak;Hayatta neyle karşılarsak karşılaşalım verdiğimiz tepki kadar insan olur ve huzura kavuşuruz.