Kederli bir film izlemek gibi…
Uzun zamandır böyle bir şey okumamıştım. Okurun empati kabiliyeti yüksekse acı çektirebilecek, depresif bir ruh haline sokacak kadar kederlendirebilecek, hiç empati sahibi değil ise empati kazandırabilecek bir olay örgüsüydü. Çin edebiyatı ile çok yakın bir ilişkim yoktur, tarihini okumayı severim yalnızca. Okuma grubumun seçtiği bir kitaptı. Okuduk ve çoğunlukla beğendik üyelerce.
Romanın başında karakteri okudukça “ne saçma bir herifsin sen” diye sövüyordum, sonra bir baktım aynı adam için gözlerim doluyor. İşte böyle karakterleri okumak, okura güzel “skill” kazandırıyor. Yaşama destek verecek bakış açısı sağlıyor. Böylesi okumalar insanları ve insanlığı anlamanın fazladan bir anahtarını veriyor sanki. Kişisel gelişimi sağlayan böyle romanlar, gerçek bilim kitapları veya tarih kitapları oluyor dostlar. “Kişisel Gelişim” kategorisindeki kitaplar olmuyor. Sinirlerimi bozmadan ve konuyu dağıtmadan toparlayayım…
Romanın merkezine Fugui’nin aile trajedisi kurulu olsa da iç savaşın bir memlekete neler yapabileceği, yoksulluğun çaresizliği, Çin toplumunun geçirdiği siyasi değişim süreci de anlatılıyor kurgu içinde. Vurucu noktalar ve çıkarılması beklenen insani dersler şeffafça verilmiş. Yazarın yazım tarzını çok beğensem de okurken çeviride çiğ gelen bir şeyler vardı bana. Tam olarak nasıl anlatacağımı bilemediğim bir rahatsızlık hissettirdi cümlelerin biçimleri. Jaguar Kitap ile bunu yaşadım daha önce. Belki bu kez dilin kendine has özelliğindendir dedim ve iyimser kalmaya çalıştım.
Kitabı beğendim, her seviyede okurun zorlanmadan okuyabileceği bir roman. Tavsiye edebilirim. Çin edebiyatıyla münasebetimin gelişmesini sağlayan https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu ailesine teşekkür ederim.