Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zaman sonra...
O kadar uzun zamandır bir kitap hakkında inceleme yazısı yazmamışım ki inceleme nereden yazacağım diye siteyi kurcaladım. Peki bu bilgiyle ne yapmanızı bekliyorum? Hiçbir şey. Sadece o kadar aradan sonra beni yazmaya döndüren bu kitap oldu diyebiliriz. Her zamanki gibi kitapla nasıl tanıştım kısmına girmeyeceğim, hayır. Popüler kitap zaten. Bir de yazar hakkında bilgi verme aşaması var. Onu da yapmayacağım. Kitap zaten elinizdeyse giriş ve son kısımlarda yapılmış. Okumayı düşünüyorsanız ve elinizde kitap mevcut değilse kısa özet: Kitabın ana karakteri Yozo, yazarı Dazai ve Dazai'nin asıl adı Suçi arasında benzerliklerden bahsediyor. Ben nedense o kısımla ilgilenmek istemiyorum. Belki de bu dünyada böyle insanların varlığını kanıtlayacak şeyler görmek istemediğimden dolayıdır. Fakat gerçek şu ki evet varlar... Kitabın konusu bir insanın hayatını kapsayacak bir öykü olarak tanımlayabilirim sanırım. Ana karakter Yozo, çocukluğundan beri bir kimliğe büründüğünden bahsediyor bize. Hayatın sahteliğinden bahsediyor. Ve devam eden her satırlar bunu bize vurguluyor: İnsanlar sahte, sizi olmak istedikleri kişi olmadığınız sürece hor görürler, ölmekten başka çare yok... Yozo için üzülürken daha sonra fark ediyoruz ki aslında o da kendi hayatını sabote etmekten geri durmuyor, itinayla kendisini dibe çekiyor. Burada aklıma bir soru geldi : Yozo'nun böyle olması çocukluğunda gördüğü sahtelik ve istismar mı yoksa Yozo zaten böyle miydi? Bu soruyu böyle bırakıp kitap hakkındaki hislerime geçeceğim (merak eden varsa soruya cevap bulmadım). İlk sayfalarda bir Yeraltından Notlar'ı andırdığını düşündüm. Akıcılığı ve cümleleri öyle bir izlenim verdi ancak daha sonraları fikrim değişti: Benzer görünen iki farklı sorunu taşıyorlardı çünkü. Burada bir bence kısmını eklemem gerekir diye düşünüyorum çünkü uzman değilim ve emin olmadığım şeylerden kesin diye konuşmak hoşuma gitmiyor (peki neden buraya yazıyorum? çünkü çevremde bunu okumuş ve konuşabilecek kimsem yok.). Okuduğum kitaplarda bazen bir psikiyatrik rahatsızlık hissi ağır basar. Yeraltından Notlar'ı okurken bu basan his sosyal fobiydi. Bu kitapta da benzer bir şey, insanlardan gerçek kimliğini saklama, hoşlarına gitmeye çalışma çabaları ve benzer şeylerden ötürü öyle olduğunu düşündüm. Sonra gittikçe kafama dank eden bir şey oldu: İyi de bu karakter hiçbir şeyi umursamıyordu? Sonra olayları tekrar düşündüm. Bu karakter insanların kendisini sevmesini istiyordu evet, ama onlara karşı bir duygu hissetmediğini de defalarca vurguluyordu. Çevresindeki insanları kendi amaçları uğruna kullanmak onun için bir sorun değildi ve daha da önemlisi onlar zarar gördüğünde dahi bir kenara çekip mağduru oynayabilme potansiyeline sahipti. Bu durum bana biraz anti-sosyal kişilik bozukluğunu anımsattı (herkesin psikopat dediği şey işte niye kastıysam). Bence bu iki romanın en önemli ayrılma noktası buydu. Öte yandan çok güzel alıntı yapılabilecek cümleler içerdiğini düşünüyorum( Bu cümleleri güzel bulduğum için kendimden şüphelenmeli miyim bilmiyorum gerçi). Kitabı bitirdiğimde ise uzun zamandır hissetmediğim hissi ( kitabı kapatıp boş boş duvara bakmaktan bahsediyorum) hissetmek hoşuma gitti. Şimdi gelelim meşhur soruya: Gerçekten herkes okumalı mı? Bence hayır. Evet konu Yeraltından Notlar olsa cevabım "Kesinlikle" olurdu ve bu iki kitabı benzetiyorken bunu demem garip. Ama diyorum ya, sadece benzetiyorum. Aynı zamanda hayata pozitif bakan birisi için bu kadar karamsar bir kitap "zaman kaybı" olabilir ve bu yorum için onu suçlamam. Depresif bir dönem için daha da insanlardan tiksinmeye itebilir. Bana olan kişisel etkisi "Kendine acımayı bırak ve silkin, kendine gel!" tarzında bir şey diyebiliriz (not: bu kitabı okuduğum zaman cidden hayatımı gözden geçirmemi gerektiren bir duygu karmaşası içindeydim).Bazı şeyleri anlamayı anlamamış olmaktan daha rahatsız edici bulurum ve bu anladığım şey benim psikopat olarak adlandırdığım birinin hayat felsefesiyse burada bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Yine de azıcık bir mizantropik bir yapınız varsa, yer altı edebiyatı ilginizi çekiyorsa ya da belki de benim gibi bir silkinmeye ihtiyacınız varsa tercih edilebilir diye düşünüyorum. Son olarak bu kitabın hayal gücü ile karışık bir otobiyografik olmasını diliyorum...
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,7bin okunma
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.