Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
ÇANTAMDAN FİL ÇIKTI - İNCELEME YAZISI
Çantamdan Fil Çıktı
Çantamdan Fil Çıktı
Mert Arık
Mert Arık
Harika bir eserden söz etmeye geldim. Daha önce sevgili Mert Arık'ın bir başka kitabından bahsetmiştim sizlere. Hatta Türkçe dersiyle ilişkilendirmiş ve çocuklarda birçok becerinin geliştirilmesinde eserin çok yardımcı olacağını belirtmiştim. Bugünkü konuğumuzda yine Mert Arık'ın sihirli eserlerinden biri olan, Çantamdan Fil Çıktı. Sihirli diyorum çünkü şimdiye kadar okuduğum tüm kitapları hayal gücünün sonsuz ufuklarından gelmiş gibi. Her birinde, oralardan bir parça var adeta. Örneğin bugünkü konuğumuz, belki de şimdiye dek aklınıza gelmemiş olan bir soruyu kendinize sorduruyor ve sizi alıp bambaşka diyarlara götürüyor. "Bir çantadan en fazla ne çıkabilir?" "Çantadan oyun oynamak için ne çıkabilir?" Öğretmenin sorusu karşısında öğrencilerin verdikleri cevaplar kalem, defter gibi akla gelen ilk materyaller oluyor. Bu noktada aklıma Küçük Prens ile pilotun arasında geçen şu diyalog geldi: "Sanat yapıtımı büyüklere gösterdim. Korkup korkmadıklarını sordum. "Korkmak mı?" dediler. "Şapkadan mı?" İyi ama, şapka resmi yapmamıştım ki ben. Fili yutmuş olan bir boa yılanı resmi yapmıştım. Ama büyükler anlamadığı için onlara bir resim daha yaptım. Büyükler açık seçik görüp anlasınlar diye fili yutmuş olan yılanın içini çizdim. Şu büyüklere her şeyi tek tek açıklamak gerekir hep. 2 numaralı resmim de şöyle oldu: Büyükler bu kez de boa yılanının içinin ya da dışının resimleriyle uğraşmayı bırakıp kendimi coğrafya, tarih, aritmetik ve dil bilgisine vermemi öğütlediler. İşte daha altı yaşındayken belki de çok büyük bir ressam olma fırsatını böylece kaçırmış oldum, l ve 2 numaralı resimlerimin başarısızlığı hevesimi kırmıştı doğrusu. Büyükler hiçbir şeyi kendilerinden anlamıyorlar. Onlara hep bir şeyleri açıklamak zorunda olmak ne kadar da sıkıcı bir şey çocuklar için." Öğrencilerin verdiği ilk cevaplar da sizce bu diyalogda sözü geçen yetişkinlerin cevaplarına benzer gibi değil mi? Daha çok küçük yaşlardan itibaren çocukları bilerek veya bilmeyerek hayallerden, hayal gücünden uzaklaştırıyoruz. Gelişim psikolojisi açısından baktığımızda da 4-6 yaşları arasında çocuklara, onların hayal gücünü geliştirecek zengin ortamlar sunmak ve sordukları her sorunun sabırla cevaplandırılması tavsiye edilir. Ancak çoğunlukla ne sorulara sabır gösteriliyor ne de hayal gücü oyuncakla oynamanın ötesine geçirilebiliyor. Sanıyoruz ki hayal kurmak, onları hayata karşı yenik duruma düşürecek. Sanıyoruz ki ne kadar gerçeklerle erken karşılaşırlarsa o kadar iyi. Oysa her şey bir hayalle başlamaz mı? Zihnimizde hayalini kurmayla başlayan serüven, onları gerçekleştirmek için attığımız adımlarla devam eder. Hayat biraz da uçsuz bucaksız gibi görünen o hayallerle güzel değil mi zaten? Bu konuya bir nokta koyarak biraz daha kitabın içeriğinden bahsetmek istiyorum sizlere. Yazının başındaki soruyu ve verilen cevapları hatırlıyorsunuzdur. Çocuklar her ne kadar başta klasik cevaplar vermiş olsalar da ufak bir yönlendirme ile hayal güçlerini devreye sokabilirler. Devamı da hâliyle bol bol eğlence olur. Kimisi topsuz basketbol oynar, kimisi bir İncinaz çiçeğine dönüşür ve yüzyıllık Çınar ağacı öğretmeni olur. Arada fotokopi makinesi olan da, Satürn Hastanesi'nde hemen iyileşenler de çıkar elbette. Her biri o kadar eğlenceli ve güzeldir ki. Kitapta karakterlerin kendi aralarındaki o eğlenceyi sizler de hissedebilirsiniz. Bir çanta açıldığı an da nasıl sihirli bir dünyaya dönüşürün cevabı niteliğindedir eser. Ancak unutmamak lazım ki keramet çantada değil, pırıl pırıl zihinleriyle belki açığa çıkartmak için ufak bir yardım bekleyen, hayal güçleri sonsuz çocuklarda. Bu noktada da iş, öğretmen velilere düşüyor. Kitabı okurken en çok içimden geçen ise tüm bu etkinlikleri sınıfta öğrencilerimle uygulayabilmek oldu. Bir gün, inşallah onlara kavuştuğumda soruya verecekleri cevapları çok merak ediyorum. Kitapta verilen örnek oyunları Türkçe dersi ile ilişkilendirerek hayata geçirmek eminim çok güzeldir. Alana değinmişken biraz da bu açıdan eseri ele alalım istiyorum. Daha önce de belirttiğim gibi Türkçe dersi, bir sanat dersidir. Sanıldığı gibi sadece dil bilgisinden ibaret değildir. Kitapta sözü edilenler ise dört dil becerisinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı gibi aynı zamanda iş birliği, yaratıcılık, bir şeyler üretebilme yeteneklerini de geliştirecektir. Saygı, sevgi vb. değerlerin de beraberinde anlam kazanacağını unutmamak lazım. Tüm bunlar göz önüne alındığında eser her ne kadar ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri için önerilmiş olsa da mutlaka her yaştan insanın okuması gerektiğini düşünüyorum. Samimiyetle herkese tavsiye ediyorum.
Çantamdan Fil Çıktı
Çantamdan Fil ÇıktıMert Arık · Timaş Çocuk Yyaınları · 2023570 okunma
·
1 artı 1'leme
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.