BEN AMİR
Merhaba arkadaşlar
Kitabımız 11 Temmuz Srebrenitsa katliamında tecavüz sonrası dünyaya gelen bir insanın dilinden yaşamı anlatıyor.
Amir gerçek annesini bilmeyen başkası tarafından sahiplenilen bir çocuk olarak hayata adımını atıyor. Fakat hiç bir zaman geçmişinden ve nedenlerle dolu sorulardan alamıyor kendini.
Bir psikolog ile görüşmesinde ya kurban olarak yaşamayı yada bunların artık üstesinden gelmeyi seçmesi gerektiğinin bilincine varıyor.
Diğer bir bölümde ise Amir'in annesinin ağzından yaşamayı dinliyoruz ve bu bölümde insanın içini yakıyor gerçekten.
Ser son bölümde ise Amir artık herşeyle yüzleşiyor ve işte düğümlerin çözüldüğü iplerin koptuğu nokta burası.
Kitap çok uzun olmamasına rağmen onlarca duyguyu o kadar güzel hissettiriyor ki bunun için bile okumaya değer. Bu soykırımlar sonrası da binlerce insan ve çocuk bu duyguların en fenasını yaşıyor. Keşke hiç bir zaman böyle zalimlikler altında ezilip kalmasak.
-Unutma oğlum ! Yol, yolcuyu uyarsaydı, kimse yönünü şaşırmazdı...
- O zamanlar bütün dünya bu lanet savaşı biliyordu, ama hiçbiri kılını kıpırdatmadı. Gerçek şu ki , kılını dahi kıpırdatmayan o aşağılık insanların birçoğu iblisin yakın arkadaşıydı. O günlerde Boşnak halkını bu acılardan koruyamayan Birleşmiş Milletler, eğer bugün adaleti getirebilseydi önce kendisinden başlaması gerekmez miydi?
- Ben ölmedim, kalbim öldü! Gözyaşlarım adeta bir diken gibi. Ağlarken yüreğime batıyor her damlası. Ruhum acı içinde. Çöllerde bile çiçekler açabilir, ama benim ruhumda asla. Artık biliyorum ki biz bu hayatın kurbanlarıyız!
@akyuz_sinan
@sayfalardabulusanlar