Bu kitabın 70 sayfa olması hiç ama hiç adil değil.
Zweig'dan okuduğum 5. Kitap olmasıyla beraber sanırım en keyif alarak okuduğum kitaplarından olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Zweig'ın en bilindik kitaplarından olmasının yanı sıra bu kadar geç okumam beni oldukça üzdü. Korkuyu daha önce hiçbir kitapta bu şekilde görmemiş,hissetmemiştim.
Bu kitaptan önce de yine Zweig'ın bir kitabı olan Lyon'da Düğün kitabını okumuştum ve olayın akıcılığına kapılıp kitabın bir anda bitmesine karşın yine bir Zweig kitabı okumaya karar verdim. Ve artık bu kitapla beraber açıkçası Zweig'ın kitaplarını gözüm kapalı alabileceğimi düşünüyorum.
Konu, ana karakterimiz olan İrene'nin genç bir piyanist ile "avukat" olan kocasını aldatmasıyla başlıyor. Aslında başlamıyor, biz bunun sona erişine tanık oluyoruz. Yani şöyle: İrene ile genç piyanistin aşkı, İrene'nin -kendi deyimiyle- aşığının evine gitmesi şeklinde işliyor. Fakat İrene bunu her zaman yapmasına rağmen o evden her çıkışında bir korkuya kapılıyor. Bu korku: Herhangi bir eşi dostuna yakalanıp ona yöneltilecek olan "Burada ne yapıyorsun?" sorusunu alabileceği yönünde. Ve dediğim gibi karakterimiz İrene bu korkuyu aşığının yanına her gidişinde hissediyor. Yine böyle bir gün, İrene aşığının karısıyla karşılaşıyor. Yani korkuları gerçeğe dökülüyor diyebiliriz. Bu kadın zaten bu korkuyu içinde hep hissediyorken bunun gerçekleşmesi ile haliyle dehşete kapılıyor. Çok büyük bir korku yaşıyor. Ve bu o kadın ile son görüşmesi olmuyor. Bu kadın İrene'nin yakasına yapışmış bir şantajcı haline geliyor. Ciddi ciddi ondan yüksek miktarda paralar alıyor ve bu koşulun gerçekleşmemesi durumunda sırrını açığa çıkaracağını öne sürüyor. Ha bu arada bu kadının kocasının avukat olduğunu özellikle vurgulamıştım. Bu doğrultuda anlayacağınız üzere bu kadın varlıklı biri. Zaten şantajcının ondan sürekli para istemesinin nedeni de bu. Ayrıca şöyle bir şey de var ki, İrene sözde parası olup ta üzgün olanlardan değil. Aksine, olduka iyi bir hayata sahip. Sadece maddi yönden mutlu değil yani. Olanlar da hep onun doyumsuzluğundan, açgözlülüğünden dolayı gerçekleşiyor. Yeni bir heyecan isteme klişesi falan. Mutluğunu özellikle vurgulamak istiyorum çünkü gerçekten harika bir eşi var. Kitabın sonlarında beni anlarsınız belki
Devamını herkesin severek okuyacağını düşünüyorum. Fakat okuyup ta beğenmeyenleri de gördüm. Okuyanlar ile beyin fırtınası yapmak isterim!! 
Korku 
Stefan Zweig
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.