TAN VE TEN (Ergin Günçe’ye)
Evrensellikten öldüler, sözde erdemlice
Yağmur peşlerinden gitti, sözde erkenden
O zaman kıştı, şimdi dengesiz mevsimler
Göğün örgütlenmesinde bir saçmalık
Gündüzler neyse hep zenci
Geceler neden sarışın doğuruyor olmadık yere
Cebren, diriliyor madalyonun yüzsüzlüğü
Önce yak, sonra yargıla
Tuhaf zamanlarını yaşamakta adalet
Gömleğimde, çiçeğin solma vakti çoktan gelmiş
Nasıl yani!
Güller solarlar mı gülmeyen kadınları görünce?
Bence, yerin altında uygarlık dedikleri
Siz orada çıkamadınız mı daha kerevetine?
Zulüm, tez canlı medeniyetin aile fotoğrafında
Meşrulaştı kılıf değiştirerek fil ve hortumu
Ya vaktinde öleydim senin gibi kalkışmadan
Ya bütün hesaplarını vermiş olsaydı Ortadoğu
Oysa eski vezinle Fa’lün bendedir
Büyük harfler neden birbirine benzer bildin mi?
Günlerden salı ve bahtsız mayıs
İşte taşıyıcısı amazon kadını
İşte salın üstüne abanmış
İşte, Yeni Dünya’da hiçbir şey gerçekçi değil bu asırda
Asya gribini geçtim, koronanın yanında
Bir kere bir yüz kere güzel ve iyi adam yok buralarda
Kızlar, güllü ve kırmızı giymeyi çoktan terk etti
Biraz ölüm isteme
Ölünce de yaşayacaksın
I can't breathe, I can't breathe diye diye
İçses: Utangaç sokakta oluyor her ne oluyorsa
Bırakmıyor yakamı eşkıya selâmlılar
Galiba vardılar alışılmış mezara
Hayatlarında gelecekleri son gösteri olmayasıya.
Sayfa 30