Gönderi

·
Not rated
Umberto Eco
Umberto Eco tarafından kaleme alınan bu kitabın bir sayfasında; Rodulfus Glaber, Historiarum Libri (Tarih Kitapları) adlı eserinde geçen bir nottan bahsetmek isterim. Ve bunun üzerine sizinle konuşmak anlamlı olabilir. Not şöyle: " 1000 yıl bittikten 30 yıl sonra gerçekleşen olaylardan söz ederken sert hava koşullarının yol açtığı bir kıtlık döneminden bahseder ve su baskınlarından dolayı ne ekim ne de hasat için uygun bir an bulunabildiğini söyler. Açlıktan dolayı fakir, zengin, herkes bitkin düşmüş ve yenecek hayvan kalmayınca her tür leş ve "sadece söz edilmesi bile tiksinti yaratan her türlü şey" yenmeye başlamış, hatta bazıları insan eti yemek zorunda kalmıştı. Seyyahlar saldırıya uğrar, öldürülür, parçalara ayrılır ve pişirilirdi ve kıtlıktan kaçmak umuduyla yola çıkanlar, onları misafir edenler tarafından geceleri boğazlanır ve yenirdi. Öldürüp yiyebilmek için çocukları bir meyve veya bir yumurtayla kandıranlar bile vardı. Birçok yerde toprak altından çıkarılmış cesetler yeniyordu: Pişmiş insan etini Tournus pazarında satmaya kalkan bir adam yakalanıp yakılmış, ardından da o gece o etin gömüldüğü yeri arayıp bulmaya çalışan adam da yakılarak öldürülmüştü." Rodulfus Glaber'in, 1033 yılındaki kıtlıktan söz ettikten sonra yeni binyılın başındaki durum bir önceki vahşi durumun tam aksisidir şu şekilde ki: "1000 yılının üçüncü yılına gelindiğinde dünyanın tamamında, ama özellikle İtalya ve Galya'da, Roma döneminden kalma bazilikaların yerini alan kiliseler yenilenmişti. Tüm Hıristiyan halklar en güzel kiliseye sahip olmak için birbiriyle yarışıyordu. Sanki toprağın kendisi, üzerindeki ihtiyarlığı atıp kiliselerden oluşan beyaz bir mantoyla kaplanmıştı" (Historiarum, III. 13)." Bu alıntıdan yola çıkarak kıtlık, salgın, savaş vb. bazı olumsuzlukların kimi araştırmacı tarafından iklimdeki olağanüstü durumları ile bağdaştırarak açıkladıklarını görmekteyiz. Bunları söylerken eldeki verilerin çoğunluğu bir takım analizlerin (dendrokronoloji, jeolojik sondajlar ... vs.) ya da yazılı kayda geçiren dönemin önemli seyyah, bilim insanları ya da vakanüvislerinin (Evliya Çelebi, Vakanüvis İbrahim Peçuyi, Emmanuel Le Roy, Gustof Utterström ... gibi) verileri üzerinden sonuçlara ulaşılmaktadır. Bu noktada mesleğim gereği coğrafi unsurlar ve geçmiş yaklaşımların incelenmesinde önemli bir kaynak olabileceğini düşündüğüm bu kitapta bakış açısı katacak bilgilere ulaşmaktayım. Tarihi olayların incelenmesinde iklim ve doğal koşulların irdelenmesini anlamlı bulmaktayım. Buna benzer birçok tarihi kaynakları incelemeye çalışıyorum. Sizin düşüncelerinizi de merak etmekteyim. Araştırdığınız kaynaklar üzerinden sizi etkileyen bilgi neydi?
Ortaçağ 1
Ortaçağ 1Umberto Eco · Alfa Yayıncılık · 2017170 okunma
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.