Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

764 syf.
3/10 puan verdi
Kendime bu eziyeti neden çektirdiğimi düşünüp duruyorum. Yaklaşık sekiz yüz kadar sayfa sayısına sahip bu kitabı eziyet dolu bir hâlde okudum, sanki biri kafama silah dayamış gibi saf bir inatla seriyi bitirme çabası içerisine giriştim. Sırf gördüğüm spoiler sayesinde ikinci kitabı okumuştum. Hazır serinin iki kitabı okudum, üçüncü kitabı da okurum ben diyerek kendimi gaza getirip serinin üçüncü kitabını okudum fakat bu kitabı bir şekilde bitirmiş olsam da oldukça pişman sayılırım. Kitap elimde süründü de süründü. Serinin ilk kitabı için yaptığım inceleme: #184070770 Serinin ikinci kitabı için yaptığım inceleme: #217720865 Dikenler ve Güller Sarayı’nı okurken yaşadığımı durumu bu kitapta da yaşadım, Sis ve Öfke Sarayı’nı okurken genel olarak hoşuma gittiği söylemiştim çünkü seride tek düzgün kitap bence ikinci kitaptı. En azından serideki akıcı olan kitap Sis ve Öfke Sarayı fikrimce. Benim artık seriye devam etme isteğim yok olup gitti, belki devam kitaplarını da okurum diye düşünüyordum fakat sanırım bu seriyi tekrar okuma isteğimin gelmesi için uzun bir süre geçmesi gerekiyor. Muhtemelen bir daha hiç geleceğini düşünmüyorum fakat bir şekilde beni kendime çekmeyi başaran bir seriydi. Yani merak konusunda diyebilirim çünkü seri çok övülüyor ve ben bu övgünün neyin sebep olduğunu merak ede ede serinim ilk üç kitabı okumayı başardım. Sırf neden övülüyor sorusu yüzünden. Bu seriye devam etme isteğimin gelmeyeceğini söylesem de bazen kendime eziyet çektirmeyi sevdiğimi fark ettim çünkü Dikenler ve Güller Sarayı incelememin sonunda da seriye devam etmeme kararı almıştım fakat tutarsızlığım sayesinde seriyi devam etme kararında bulunmuştum. Bu yüzden kesin konuşmak istemiyorum. Serinin devamı muhtemelen Feyre’nin gözünden okumuyoruz, bildiğim kadarıyla biri geçiş kitabı diğeri ise Nesta’nın hikâyesinin devamı olduğunu bilgisine okumuştum. Tam bir bilgi sahibi olmadığım için bir şey diyemiyorum. Aslında genelde bu bilgileri öğrenmeyi severim fakat bu seri hakkında bu tarz bilgileri öğrenme isteği pek olmadığı için bakma gereğinde bulunmadım, denk geldiğim incelemeler sayesinde bu bilgileri edindim. Belli bir kısma kadar normal bir şekilde okusam da beni çoğunlukla sarmadı. Akıcı olduğunu söyleyenler olsa da benim açımdan pek akıcı değildi, hatta son kısımları hızlı okuyup bitirme isteğimden olması son iki yüz küsür sayfayı akıcı bir şekilde okuyamazdım. Son kitap olması sebebiyle sanırım her şeyi ayrıntısına kadar anlatma isteği içerisinde olmuş yazar fakat serinin diğer kitaplarına bakınca ayrıntı vermeye bayılan bir yazım tarzı olduğunu düşünüyorum. Çok gereksiz bir şekilde uzatılmış yerlerin olduğu kanısındayım. Savaş bir türlü gelmiyordu. Bir onunla uğraşıyorlardı, bir diğeriyle. Elbette hemen olup bitecek bir şey değil fakat bu kadar da gereksiz yere koyulmuş sahnelerin olması bana göre manasızdı. Bazen durup düşündüm “Böyle bir sahneye ne gerek var yani?” diye. Lucien karakterine bu kitapta ayrı bir gıcık kaptım fakat kötü bir karakter olduğuna inanmıyorum. Sadece ilk başta Feyre’ye karşı tutumu hoşuma gitmedi. Sonuçta arkadaştılar. Lucien hakkında bu kitapta öğrendiğimiz bilgi şok edici olsa da gerçekten kimin eli kimin cebinde belli değil gibi bir durum söz konusu oldu. Elain tatlı bir karakter olsa da evin en küçük çocuğu gibi davranılıyordu. Nesta’nın bu kadar el üstünde tutmasını da anlamıyorum. Elain keşke Lucien ile değil de Az ile eşlik bağı olsaydı. Bence daha uyumlu bir çift olurdular ve Az’ın başındaki Mor belası da yok olup giderdi. Ben onları pek uyumlu bulmuyordum, ki zaten Mor’um kendince sebepleri yüzünden öyle bir şeyde söz konusu değildi. Ben bu incelemede Nesta karakterinden ayrıntılı bir şekilde bahsetmek istiyorum. Feyre’nin ne olursa olsun ablalarına sadık davranmasını anlayabiliyorum. Kan bağının yanında belli edilmese de bir sevgi vardı fakat Feyre’ye karşı bu kadar soğuk ve mesafeli olmalarıma mana veremiyorum. Bu kız kitabın ilk başında evi geçindirmek için elinden geleni yapmıyor muydu? O sıra Nesta ve Elain hiçbir şey yapmadan durmuyorlar mı? Buna rağmen anlamadığım şekilde her olan şey için Feyre’nin suçlanması? Nesta’nın Elain’e karşı tutumu bu kadar nahif iken Feyre’ye karşı neden bu kadar zalimce davranıyordu? Nesta ters, sinirli, soğuk, güçlü, sivri dilli falan filan… Neden? Karakterinin böyle olmasını anlayabilirim fakat bu kitapta niye bu kadar övülme gereğinde bulunmuş bir karakter olduğunu anlayamıyorum. Herkese karşı ters davranmasına hiçbir mana veremedim. Olanların hiçbir suçu Feyre’nin değildi, böyle şeyler yaşanacağını Feyre ön göremezdi. Ona rağmen sürekli olanların Feyre’nin suçuymuş gibi davranması gerçekten çok sinir bozucuydu. Savaş ise bu herkesin savaşıydı, kötü durumlar için birinin suçlanması bana çok manasız geldi ve üstelik Feyre zamanında evi geçindirmek için avlanırken ablaları evde yan gelip yatıyordu. Bu sebeple Nesta’yı sevemiyorum. Yapacak bir şeyleri olmadığını var saysak bile bu kadar nankör olması hoş değil. Affedici olmayan bir karakter yapısına sahip olsa da ortada affedilmesi gereken kişinin Feyre olduğuna inanmıyorum. Kitaptaki çarpık ilişkiler midemi bulandırdı. Sanırım yazar ile ahlak anlayışım bu noktada ters düşüyordu. Mor’un özellikle durumu ortadayken Az’ı kendinden uzak tutmak için Cassian ile birlikte olması gerçekten çıldırılacak noktaydı. Ayrıca arkadaş değil miydi bunlar? Cassian karakterini sevsem de olan durumlar midemi bulandırdı. Böyle bir durum varken Cassian’ın Nesta’ya yükselmesi ayrı bir durumdu. Rhysand’in arkadaşlarına bağlılığı hoşuma gitse de bence abartılacak bir karakter olduğuna inanıyorum, komik yanları olsa da öyle benim için abartılması gereken bir karakter değildi çünkü yazar Sis ve Öfke Sarayı’nda Rhysand karakterini Tamlin’in tam tersi biri olduğunu kanıtlamak için oldukça uğraştığından dolayı bana sadece yazarın “Öyle bir karakter yazayım ki kimsenin aklı Tamlin’de kalmasın” gibi bir mantıkla yola çıkarak karakteri oluşturduğunu düşünüyorum. Bence bu yüzden çoğunlukla Rhysand karakterini göklere çıkarmaya çalışılmıştı. Nefret edilecek bir karakter elbette değildi, sevdikleri için fedakar olmayı bilen biri olduğundan dolayı seviyorum ama genel olarak bakınca bu şekilde düşünüyorum. Feyre bu kitapta bir tık daha zekiydi, o aptal ve pasif hâlleri bu kitapta o kadar yoktu. Bazen yine Feyreliğini yapsa da karakter gelişiminde büyük bir gelişme var olduğuna inanıyorum. Kralın ölümü biraz garipti, özellikle Elain gibi karakterin öyle cesurca bir harakette bulunması biraz karakterine ters olsa da şaşırtıcı olması açısında güzel bir ayrıntı diyebiliriz ama onun dışında o kadar güçlü kişi varken kralı Nesta’nın öldürmesi biraz garip kaçtı. Üstelik bilmem kaç yaşımdaki bir kral, sonradan ulu peri olmuş bir kızın oyununa aldandı. Galiba rakibin ne olursa olsun küçümsememek lazım fakat Nesta her ne kadar da kazanın güçüne sahip olsa da kralı başka birinin öldürebilmesi daha mantıklı kaçardı. Bence bir de Nesta karakterinin kazandan güç almasının yanı sıra içinde büyük bir kin ve nefret vardı. Kazan ile bu duyguları birleşince ortaya ölümcül bir şeyin çıkmasını anlayabilsem de bir yandan da mantıklı gelmiyor. Tamlin karakterini ilk baştan beri sevmiyorum. Bu kitapta nefret ettiğim kısımlar olsa da körü körüne nefret edilecek karakter değildi. Yaşadığı duruma ilk başta üzülsem de -halkını kaybetmesi- bu kendi hatalarının bedeliydi. En azından sonlara doğru insafa gelip rengini belli etmesi iyi oldu fakat hâlâ daha pek sevdiğim karakter değil, Rhysand’ın ailesine yaptıkları (yanlış hatırlamıyorsam) affedilecek bir şey değildi. Sonda yaptığı davranış takdir edilecek bir şey değil, yapması gerekeni yaptı. Yazar bütün olayı son kısımlarda patlatıyor her zaman olduğu gibi. Bazı durumlar ise Feyre’nin ağzından anlatıldığı için mantığa oturmasa da pek üzerinde durmadım. Göze batan daha farklı şeyler varken bunu önemsemek isteyemedim fakat ilk kitabın incelemesinde söylediğim gibi bu kitap bir karakterin bakış açısıyla yazılmamalıydı. Yazarın bakış açısından anlatılması daha doğru olabilirdi. Aklıma gelenler bu kadar. Uzun aralıklarla okuduğum için çok bir ayrıntı aklımda kalmadı. Zaten daha fazla uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Ben seriye devam eder miyim, hiç bilmiyorum. Daha öncesinde başka kitap serilerine şans verip okumak istiyordum ama yazarın diğer seri kitapları da böyleyse başka bir serisine başlamayı düşünmüyorum. Artık büyük bir önyargıya sahibim, okumak istersem kötü düşünceler ile başlayacağım için zevkli bir okuma olmaz. Okumayı düşünenlere keyifli okumalar dilerim.
Kanatlar ve Küller Sarayı
Kanatlar ve Küller SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20182,252 okunma
·
167 görüntüleme
Bella okurunun profil resmi
Ben ilk kitapta vazgeçtim zaten bu seriden 😅 ilkini okuyup bitirdikten sonra kendime eziyet edemem diyip seriye devam etmeme kararı almıştım. Zaten bende ikincisini okutacak merak unsuru yaratmamıştı. Ben saldım bu seriyi valla niye bu kadar hype'landığını anlamaya çalışmaktan da vazgeçtim
Şevval okurunun profil resmi
Seriye gerçekten devam etmeyerek en iyisini yapmışsın. Eziyetin en alası bu seriyi okumak. Ben bir şekilde üç kitabını da okudum ve hala daha bu kadar övülmesine anlam veremiyorum. Güzel işlenebilecek bir konusu olmasına rağmen yazar bir şekilde bana göre kötüleştirdiği düşünüyorum.
Aybike okurunun profil resmi
Fikirlerinin çoğuna katılıyorum. Seri bu kitapla sakız gibi uzatılmış. Ben Allah'tan 700 sayfayı okuma zahmetine girmedim yarıda bıraktım 😄. Belki ileride okurum ama üçüncü kitap aynı zamanda çok klasik bir "fantastik kitap savaş kurgusu" çakmasıydı. Ve eğer okuyucuyu ters köşe yapmayacaksan veya ilginç bir olay anlatıp yeni karakter girmeyecekse hikayeye, ne kadar iyi yazarsan yaz kitabı yavan olmaktan kurtaramiyorsun.
Şevval okurunun profil resmi
Yarım bırakarak en iyisini yapmışsın. Benim fikrimce yazar olay akışını gereksiz bilgiler ile doldurmayı seviyor. Şayet iyi yazmış olduğunu varsaysak bile sakız gibi uzatılmış gereksiz bilgiler sayesinde her türlü kitap yavan kalıyordu. Bu kitapta pek bir ters köşe yoktu, yapmaya çalışılmış fakat mantığa oturan şaşırtmalar değildi, aksine okuyucunun zekasıyla dalga geçermiş gibi ters köşe diye adlandırılabilecek durum söz konusuydu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.