Gönderi
Beklentimin oldukça altında kalan bir kitap oldu benim için.
Kitap akıcı olmakla beraber yazarın kalemini daha fazla geliştirmesi lazım.Karakterlere ve hikayeye kendimi veremedim.Yazar Yeşil’i bu kadar aciz, bu kadar muhtaç biri olarak yazmasaydı keşke.Tamam kendisi kalp hastası ama sadece bununla sınırlı değil.Bütün fobiler, bütün hastalıklar onu bulmuş sanki.Bir süre sonra bunaltıcı gelmeye başladı.
Başta şu Ötanazi Okulunu Prison Break’deki ikinci hapishane gibi olduğunu düşündüm.Kanunun olmadığı , korkunç suçları olan mahkumların konduğu, güvenliğin sıfır olduğu bir yer.Ama alakası olmadığını anlamam çok uzun sürmedi.Sözde mahkumları alıp üzerlerinde deney yapıyorlar zamanı gelince de idam ediyorlar.Okul denmesi ne alaka onu anlamış değilim.Deneyler ne üzerine hiçbir bilgi yok.Yeşil Başar neden burada bir bilgi yok.Kıza neden taşıyıcı diyorlar, herkes kalbinin neden peşinde bir bilgi yok.Tamam her şeyin birinci kitapta açıklanmasını beklemiyorum ama azar azar bilgi verilmeliydi bence, böyle olunca her şey havada gibi bi izlenim bırakıyor okurda.
Bunun dışında mantıksız çok şey vardı.Başar’ın onu öldürecek olan kişiye suikastçım diye bahsetmesi,sahiplenmiş gibi davranması, onunla olduğu zamanları sevmesi mantıksız geldi bana.Sürekli başına iş açması çok fazla kendini tehlikeye atmaya çalışması da öyle.Yani bilmiyorum benim de sayılı zamanım kalmış olsa belki ben de vurdum duymaz olurdum ama bu kadar da değil.
Gelelim Gölge’ye.Adam bildiğimiz bi seri katil.Seri katil diyorum, kiralık katil değil çünkü adam zaten zengin.Bunu sırf keyif aldığı için yapıyor.Hiç kimseye acıması yok.Kabil görse önünde şapka çıkartırdı.Şimdi böyle bir adamın avına aşık olması, onu “acılarından” sevebilme ihtimali ne kadardır?Ben size söyleyeyim.Sıfır.Çok mantıksız.Bi insanın böyle ani bir karakter değişimi geçirebilmesi mümkün değil.Hele bu kadar sürede.Hadi gene de oldu diyelim.Hangi yanlarını sevdin mesela.Masum olmasını mı, içinde kocaman sevgi barındırması mı, insanları kendinden daha fazla önemsemesi mi?Nedir yani?Sevilmeyecek biri demiyorum Yeşil için.Sadece bir insanın bir insanı sevmesi için onu tanıması onunla vakit geçirmesi gerekir.Burada öyle bir şey yokken acaba nasıl oldu da hayatından vaz geçebilecek kadar ona aşık oldu?Zaten bu yüzden çok havada kalıyor bu durum.
Sonlara doğru suçu olmayan insanları öldürmezdi falan yazıyor ama Yeşil’i öldürüyordu işte.Bu çelişkili bir durum olmuyor mu şimdi?
Eğer mantıksız yerlerine takılmaz sadece zaman geçirmek için okursanız kitap akıcı.Ama benim gibi siz de bunlara dikkat ediyorsanız kitabı tavsiye etmiyorum.
Yine de seriye devam edeceğim.Sonunu merak ettim ve arada kafa dağıtmalık bir kitaba ihtiyacım var.Umarım diğer kitaplar daha iyidir.
·
134 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.