Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

560 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sanırım pek çok okur gibi 'Kırmızı ve Siyah' yazarının bir diğer kitabını daha okumak hevesiyle bu kitaba başladım. İlk gençlik yıllarında hayatına dahil olduğumuz Fabrice (yayın ismi bu şekilde vermiş) aristokrat bir ailenin mensubu olmasına karşın, Napoleon'un saflarında savaşa katılmak için evden kaçar. Tam bir savaş deneyimi kazanamasa da bazı çatışmalar ve hapsedilme olayları yaşar. O zamanlarda çeşitli kent devletlerinden oluşan İtalya'ya geri döndüğünde annesi ve halasının himayesinde yaşamaya başlar. Fakat halasının Fabrice'e karşı olan duyguları hala-yeğen ilişkisinin ötesindedir. Fabrice de bunun farkındadır fakat ikisi de bu yönde itirafta bulunmazlar. Himayenin yanısıra Gina'nın kıskançlık duyguları roman boyunca işlenir. Fabrice aşık olamamaktan dert yanmakta ve tanıştığı kadınlarla uzun soluklu ilişkiler yaşayamamaktadır. Bu ilişkiler yüzünden Fabrice'nin başına çeşitli dertler açılır, aslında meşru müdafaa olan fakat suçlandığı bir cinayetten ötürü en sonunda Fabrice Parma Manastırına kapatılır. Burada çeşitli vesilelerle haberleştiği hapishane müdürünün kızı Clelia'a aşık olur. Clelia dahil olmak üzere hala Ginanın yardımlarıyla hapishaneden kaçış gerçekleşir. Fakat babasının itibarının yerle bir olmasına neden olan Clelia Fabrice ile görüşmemeye yemin eder ve başka biriyle evlenir. Gerçek aşk illetine tutulan Fabrice, daha önceden eğitimini almış olduğu din adamlığını yapmak üzere halasının kocası Mosca kontu yardımıyla piskopos yardımcılığına getirilir. Fakat ne edilen yemin ne de Fabrice'nin din adamlığı ikiliye engel olur ve birliktelikleri gizlice devam eder ve bir çocukları olur. Fabrice çocuğu kaçırmak ister ama çocuk hastalanır ve ölür. Bunun ardından Clelia ve sonrasında Fabrice ölür ve en sonunda Hala Gina'nın da ölmesiyle oldukça trajik bir son yazmıştır Stendhal. Yazar 'mutlu azınlığa' diye bitirmiş romanı. Bir nevi, monarşik eski düzenin devam ettiğine dair bir gönderme bu. Karakterlerin idealizmden yoksun olmaları ve aslında pek çoğunda gördüğümüz ikiyüzlülük, dalkavukluk, görevin kötüye kullanımı, menfaatçilik, iktidar hırsı yazar tarafından roman boyunca işlenmiş. Döneme dair bu tür çıkarımları farketmek hoşuma gitti diyebilirim. Ayrıca ben Oda Yayınlarının çevirisini beğendim.
Parma Manastırı
Parma ManastırıStendhal · Oda Yayınları · 19991,642 okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.