Gönderi

341 syf.
3/10 puan verdi
Said-i Nursi öven "entelektüel"
Bu adamı kafamdan çıkartalı epey oldu. Çünkü kitapta yer verilen fesli deli Kadir ile Said Nursiyi öven yazılarıdır. Bu isimleri gördükten sonra pek ciddiye alamadım kendisini. Sonra bugün şöyle birkaç takipçimin bu yazarla ilgili paylaşımlarını görünce kafamın içerisindeki tozlu raflar içerisinde kalmış bu sözde entelektüel için bir şeyler yazmak istedim. Sözde sistem karşıtı anarşist(!) postmodern müminlerin boktan aforizmalarını sosyal medyada paylaştığı çakma aydın, balon. Fransız felsefe literatürüne baştan tırnağa kadar bulanıp, Fransız edebiyatını yalamış yutmuş. Fransız edebiyatına âşık; Rus, Alman ve İngiliz edebiyatından da haberdar fakat "tüm batılı kavramları reddetmeliyiz" diyen, yürüyen çelişki. Tipik bir nostaljik oksidentalist. Yazdıklarından buram buram Atatürk ve laiklik düşmanlığı akıyor. Batılılaşma yanlılarını Sakson köleleri gibi tasma takmakla itham etmesi de İslamcı cenahın neden bu adama sahip çıktığının basit bir göstergesidir. Her türlü -izm'den böylesine nefret eden bir entelektüelin bu kadar yanlı, bu kadar taraflı olması çok garip. Batıdan gelen neredeyse tüm ideolojilerin karşısında durup, Hristiyanlığa bir ideoloji olarak bakıp, dönüp dolaşıp ideolojiden ziyade bir görü, bir ekol olarak baktığı İslama sarılması, Montesquieu gibi birçok düşünürün sadece bir cümlesine bakarak bu düşünürlere karşı toplumda nefret tohumları ekmesi hangi entelektüel kişiliğe sığar anlayamıyorum doğrusu. En çok batı felsefesi ve edebiyatı sayesinde bu seviyeye gelip de kendisini bu seviyeye getiren düşünürlere, kitaplara, fikirlere olan saldırıları apaçık bir avamlıktır. Aklı karışık, boş beleş biridir. İslamcılar çok sever, onu okurlarsa entelektüel olduklarını sanırlar. Ortalama bir solcu karşısında komplekslerini, boşluklarını doldurduğunu düşündüğü için parlattıkları yazardır. Sosyal medyada Marksist olduğu bile yazılmıştı. Zorlasalar sjw de yazacaklar afaassdf. Kendi fikirlerinin kahvehanede okey oynarken dünyanın gerçeklerini o masada bulduğunu sanan dayıların fikirlerinden tek farklı yanı kendi paradigmasına uygun olan ağdalı sözleri ve kitap satırları arasına sokuşturduğu önemli düşünürler. Yoksa tipik dayı adamı. Evet, batı medeniyetinin kusurlarına güzel vuruyor ve eleştirdiği şeylerin 21. yüzyılda bile geçerli olduğunu görüyorum. Ama eleştiri ortaya bir ideal konduğu zaman anlamlı kalıyor. Her eleştiri elbette doğruyu ifade etmek zorunda değil, ama neticede her eleştiri kendisi içinde olmaması gerekene karşı olması gerekeni işaret eder belirsizce de olsa. Dünyada her yerde dinle ilişkili insanların hedefi aslında üstünlük sağlamaktır. Yani, ortada tartışmaya kapalı bir şey vardır ve esas hedefleri de doğruyu bulmak değil, kendilerine uygun olanı herkese yumuşak güçle (diplomatik) ya da sert güçle (silahla) kabul ettirmektir. Özellikle Türkiye'de ve Batı'da dindarlar yumuşak güce ayrıca önem gösterirler, çünkü insanlara silah gücüyle kendi doğrularına razı bırakamazlar ancak İran örneğinde gördüğümüz üzere uygun zamanda yumuşak gücü de sert güce çevirmeye müsait görürler. Cemil Meriç de yazdıklarıyla bu tür bir şeyi amaçlıyor. Karşı tarafla aslında diyaloğa giriyormuş, ılımlı davranıyormuş gibi görünür ama aslında en temel amaç karşı tarafı sindirmek, kendisine de yumuşak güç sağlamaktır. Neticede bunun için retoriği etkili bir şekilde kullanırlar, retoriğe karşı en etkili olan ilaç olan felsefeyi zaten reddetmişlerdir. Üslup, seçilen kelimeler ve çağrışımlar aslında bu adamlar için daha önemlidir. Cemil Meriç de öyle bir adam işte. amacı İslamcı düşünceye güç sağlamak, onu meşru göstermektir. bunun için gerektiği zaman batıyı didik didik analiz eder ama İslamcı düşüncenin kusurlarını ve sıkıntılarını hiç anmaz. Maksat kendine taraftar olduğu kısmı yüceltmektir, onu kabul ettirmektir. Aynı şeyleri aslında siyasette yaşıyoruz. Mesela hükümet kamuda başörtüsünü normalleştirmek için "fırsat eşitliği" kavramından defalarca bahsetti ve bu yolla kendisini kamuoyuna kabul ettirdi. Sonrasını biliyorsunuz, fırsat eşitliği diye bir şey kalmadı. Bunun gibi nice şey İslamcılar tarafından suistimal edildi. Bu çakma oryantalist entelijansiya kesimine kim olduklarını sorduğunuzda bile ortaya karışık İslam ve Türklükten bahsederler. Salt ve saf kalamamış, meze tabağı şeklindeki kültürlerini katıksız Türk kültürü olarak tanıtırlar tüm dünyaya, ve bununla övünmeye bile yüzleri vardır. Ama sırf dinleri İslam değil diye batının herhangi bir medeniyetini almaktan, Anadolu'nun muhafazakar toplum yapısı bozulacak diye çok korkar bu aydınlar. Şu yüzyılda bile hala matbaanın icadını küçümsemeye bile dilleri uzanabilecek kadar arsızlardır. Onlar için önemli olan, hicaz ve mağrip topraklarından gelen bedevi hurma kültürünü yaşatabilmektir. bunu da hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin modunda uygularlar. Hem kiliseyi safdışı edebilmiş Avrupa'da diledikleri gibi takılıp kendi entelektüelliklerini batının fikirleriyle perçinleyecekler hem de canları isteyince Anadolu'nun muhafazakar toplumunun mahsullerinden faydalanacaklar. Ne güzel ya! "Osmanlı rahatsız ediyordu Mustafa Kemal'i. silinmesi gereken bir vesikaydı yakın tarih. Mâzi zaman zaman gevezelik ediyordu..." Hangi Osmanlıyı silmiş Atatürk? Atatürk doğduğunda ortada bağımsız bir Osmanlı mı kalmıştı? Görende Fatih ya da Kanuni dönemindeki Osmanlı vardı da Atatürk gelip, yıktı sanır. Adama bak ya, ahmaklarla dolu memleket. Bu kadar çok cahil insanı hayattan soğutuyor yemin ediyorum. Hülasa, bazı ufuk açıcı diye abartılan aforizmaları dışında elle tutulur bir yönü olmayan bir isim. "Batı tu, kaka, bizim kültürümüz şöyle iyi, böyle güzel, öyle ahlaklı, böyle asil... her şey çok güzeldi batı geldi bizi bozdu." zırvalayan, yeni Türkiye'nin okumuş fakat içindeki taşralılığı, cehaleti atamamış insanının bir nevi ruhani liderlerinden. Osmanlı toplumunda hiçbir çelişkinin ve çatışmanın olmadığını söylemesi nasıl bir nostaljik oksidentalist olduğunun en sahih delilidir. 80 darbesinden sonra şişirilmese adını anan bir avuç adam olmazdı şimdi. Hayatını okumakla geçirmesi sanıldığı gibi ne kadar entelektüel olduğunu göstermez. Psikolojik bir takıntı, bunun meyve vermediği de çöplük düzeyindeki karışık yazılarından belli. Bir aralar kendini entelektüel sanan türbanlı bacılarımızın elinden düşmezdi bu adamın yazdıkları. Dünyaya erken gelmiş; yaşasaydı Üsküdar belediyesinin etkinliklerinde falan ihya olurdu. Sonuç olarak kendisiyle sürekli çelişen, kendisini yaratan batıdan nefret eden, muhafazakar bir İslamcı, bir koyu şarkiyatçı "entelektüelimizdir" kendisi.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821.3k okunma
··
8 plus 1
·
2,485 views
zepp okurunun profil resmi
Gecen gün burada bir akademisyen şey yazmıştı ‘ben Bu Ülke’yi okudugumda daha 22 yasındaydım kendinize gelin’ cart curt. Hocam, çok da şey değil sanki…
Tengrigens okurunun profil resmi
Bu ülke kavramlar ve kişiler konusunda bir bok çukuru olduğu için kimin eli kimin cebinde olacağına dikkat etmek lazım.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Işık Doğu okurunun profil resmi
Sihirli kelimeyi söyleyeceğim çoğu 🎆🎆sosyolog🎆🎆 aşırı boştur sikik düşüncelerini her yere yayarlar ( % 80 böyle) yani başta Boğaziçi sosyoloji olmak üzere sosyoloji bölümlerine tank ile girmeliyiz.
Tengrigens okurunun profil resmi
Sakin ol şampiyon, yanlış kişiler yüzünden bir bilim dalına sırtını çevirme.
Bu yorum görüntülenemiyor
Haseki Hürrem Sultan okurunun profil resmi
Said Nursi yi övmesi sizin neden bu kadar zorunuza gitti anlayamadım ?
Tengrigens
Tengrigens
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.