İlk 50 sayfa ile geri kalan 150 sayfa arasında dağlar kadar fark vardı. Giriş bence çok acemice yazılmıştı o yüzden kitap hep böyle mi gidecek acaba diye çok korktum. Fakat 50 sayfadan sonra gerek dilinin güzelleşmesi, gerek akıcılığı olayın bir anda içinde kendinizi bulmamız beni çok heyecanlandırdı. Kitap bana Nuri Bilge Ceylanın filmlerini anımsattı, güzel bir kitaptı. Bence 10 üzerinden 9 puanı hak ediyor. Bir puanı da girişini beğenmediğimden ve ilk 50 sayfanın çok basit şekilde acele yazılmış gibi hissettirdiğinden kırdım. Bence okunması gereken bir kitap mutlaka.