AŞK SAĞLIKSIZ, GERÇEK OLAN SEVGİ
Aşkı yaşamak güzel olmasa da okumak güzel. Aşk sağlıksız bir duygu. İnsan mükemmel değildir, eksikleri vardır. Aşk sevdiğini kusursuz görmektir. Gerçek olan, sağlıklı olan SEVGİDİR. Sevgi " seni eksikliklerinle seviyorum" demektir.
Tarık Tufan felsefe bölümünde lisans, sosyoloji bölümünde yüksek lisans yapmış. Anlaşılan psikoloji de biliyor. Edebiyatta da iyi olunca,bu bilimleri öyle güzel harmanlamış ki karakterler ve olay örgüsüne,ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. Kitabı okurken okuduğum cümleler, ruhumun en uç noktalarına kadar tatlı tatlı ulaştı. İnsanlar şunu anlamıyor ve bazen çok sert eleştiriyor; nasıl olur da eğitimli insanlar saplantılı, takıntılı olur? Biz büyürken şemalarla buyuruz, ailemizden öğrendiklerimiz,onlarla ilişkimize göre, onlardan aldığımız mirasla hayatımıza yön cizeriz, eğer sağlıksız olanların zincirini kirmamissak. Yani bulanık suyun içine doğan,berrak suyu gormediyse güvenli olduğunu -üniversite bitirdi- diye bilemiyor. İkisi farklı şeyler. Berrak suyu görse bile güvenli gelmiyor. Bunun için farkındalık lazım. O da bazen dili yanınca ve buna çözüm ararsa oluyor. Dili yandığı hâlde, kaderim buymuş diyenler aynı hayatı yaşamaya devam ediyor mesleği mevkisi ne olursa olsun. Bu kitapta da karakterler üzerinden sağlıklı ve sağlıksız davranışlar ve duygular anlatılmış. Karakterlerin iç dünyası,betimlemeleri psikolojileri çok güzel cümlelerle ortaya konmuş. Aşk, ailenin çocukları üzerindeki etkisi, arkadaşlık,dostluk, sağlıksız hayat döngüsünü kırıp hayatını bilgeliğe dönüştüren yaşamlar anlatılmış. Rüyalar ve şizofrenik öğelerle merak uyandırmış anlatım zaman zaman.. Cankurtaran,Saklikuyu, rüyalar, özellikle deniz feneri kitapta metafor olan kısımlar bence. Kahraman bakış açısıyla,realizmin hâkim olduğu, akıcı ve sürükleyici bir kitap.
KEYİFLİ OKUMALAR
Saygıdeğer Tarık Tufan,Gazete Oksijen'e röportaj vermiş kitabıyla ilgili,bir kısmı şöyle;;
Âşıklara Yer Yok’u yazmayı tetikleyen durum ya da duygular neydi?
Yıllar evvel bahçesinde bostan olan, ferah bir kafeye adım attığım anda tuhaf bir duygu ruhumu sıkmaya başladı. O karanlık duyguyla cebelleşirken buranın aslında eski bir yetimhane olduğunu öğrendim. Sonra uzun vakitler kendime şu soruyu sordum, “Mekanların da insanlar gibi ruhları ve kaderleri var mıdır?” İşte beni tetikleyen ilk duygu buydu ve bir bimarhaneyi yazma fikri de böyle doğdu. Daha sonra bimarhanenin çağırdığı karakterler olabilir mi, benzer yaralardan muzdarip insanlar aynı mekanda bir araya toplanabilir mi, diye düşünmeye başladım. Bu sıralarda kafamda dolaşan bir diğer mesele de şuydu: Bazı karanlık duygular aramızda aşk kılığında dolaşıyor olabilir miydi? En görkemli duyguların gölgeleri karanlık olur. Dışarıdan bakınca aşk sanıp yücelttiğimiz kimi duygular bazen sadece felaketimizdir.
“Gerçek aşk ‘sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum’ duygusundan doğar”
Âşıklara Yer Yok
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.