Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öyle bildiğiniz bir aşk hikayesi değil sadece...
Ali ve Nino / Kurban Said Selam arkadaşlar, Birkaç gündür okumaya çalıştığım bu kitabı büyük bir hevesle almıştım. Fakat benim için inanılmaz yorucu bir okuma süreci oldu. Kendi adıma belirtmeliyim ki pek sevemedim. Okurken sık sık kopukluklar yaşadım. O yüzden daha fazla yorum yapamayacağım ya da öyle çok özenli. Kitabın arka kapağında yazan tanıtım yazısını ve okurken altını çizdiğim yerleri aşağıya bırakmak istiyorum sizler için. Çöl ve kumun içerisinde Doğu kültürüyle bir Asyalı olarak yetişmiş Ali Han Şirvanşir ile şehrin kültürü içerisinde yetişmiş ve Avrupalı gibi hisseden Gürcü Prenses Nino Kipiani’nin büyük aşkına ne aralarındaki din farklılığı ne de ayrı milletlerden olmaları engeldir. Düşmanlığın hüküm sürdüğü bir dünyada Bakü’nün petrol zengini soylu ailelerinden gelen Müslüman Ali, henüz okul yıllarında tanıdığı Nino’ya âşık olur ve o günden sonra Ali için Nino Kipiani dünyanın en güzel kızıdır. İmkânsızlıklarla dolu bir dünyada her şeye rağmen direnen bir aşkın anlatıldığı Ali ve Nino, aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesindeki dünyanın da bir panoramasını çizer. Çalkantılı dönemlerden geçen iki imparatorluğun arasında kalan Kafkasya toprakları, kılıcını bilemiş Doğu ve Batı medeniyetlerinin savaş alanına dönüşür. Farklı dinlere ve milletlere ait insanların arasında bir uçurum yaratan bu kanlı savaşa, güçlerini yalnızca aşklarından alan Ali ve Nino ne kadar dayanabilecektir? "Bazen geceleri sokaklardan bir çuval taşınırdı. Çuvalın içinden hafif bir inleme sesi duyuldu. Sonra denizden gelen bir su sıçraması sesi gelir ve çuval gözden kaybolurdu. Ertesi gün bir adam kıyafetleri parçalanmış , gözleri yaşlı halde odasında yerde olurdu. Çünkü Allah'ın hükmü yerine getirilmiş, zina işleyen kadın ölmüş olurdu. "(sf:19) "Deveni Allah'a emanet etmeden önce ipini direğe sıkıca bağla." (sf:39) "Ey Han, büyük ve korku uyandıran isimlere sahip atalarımız bu ülkeye ayak basmadan önce "Kara bak!" yani bak, burada karvar demişler. Ama sonra dağlara çıktıklarında ve ormanı gördüklerinde "Kara BAĞ", yani kara bahçe demişler. O günden beri bu ülkenin adı Karabağ'dır. Ancak eskiden buranın adı Sünik ya da Agvar'mış. Bilmelisin ki burası çok eski ve şanlı bir ülke."( sf: 40) "Bir çöl insanının ruhuna sahipsiniz" dedi."Belki de insanları bu şekilde ikiye ayırmak gerekir. Orman insanları ve çöl insanları " (sf: 49) "Dağın öte tarafındaki dünya beni ne ilgilendirir ki? Savaşları, şehirleri, çarları ,sorunları, mutlulukları, temizlikleri ve kirlilikleri beni ne ilgilendirir ki? Bizim temizliğimiz ve günahlarımız farklı bir ritmimiz ve farklı simalarımız var. Varsın tren batıya doğru gitsin. Ben kalacağım." (sf:69) "Ne işle meşgulsünüz?" - Topraklarımızın idaresiyle ilgileniyorum." (sf:76) "Burada kaldığın için çok mutluyum. Gerçekten çok sevindim . Ama söyler misin Ali, gerçekten savaştan korkuyor musun? Erkeklerin savaşı sevmesi gerekir. Ben senin yaralarını da severdim." (sf: 77) "Günahın pisliğine bulanıp dünyanın yanıltıcı parıltısına kanmaktansa yerin dibine girmeyi tercih ederdi." (sf: 89) "Seninle gurur duyuyorum Ali Han, hem de çok.Ben de aynısını yapardım." "Yani memnun musun baba?" "Hemen hemen.Bir şey hariç, "bana sarıldı ve gözlerimin içine baktı," kızı neden sağ bıraktığını bana söyler misin?" Bilmiyorum baba, çok yorgundum." (sf:148) "Demek insan hem korkak hem de vatanı adına kahraman olabilirdi." (sf:255) Dilerim bu kitabı sizler severek okursunuz. Keyifli günler.
Ali ve Nino
Ali ve NinoKurban Said · Olimpos Yayınları · 20222,434 okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.