Olumlu yorumları ve ülkemize ilk geldiğinde gördüğüm tepkileri görünce bu kitabı çok merak edip Tüyap Kitap Fuarı’ndan hemen almıştım. Beklentilerimi yüksek tuttuğum için midir bilinmez kitabı sevmedim hatta uzun zamandır bir erkek karektere bu kadar uyuz olmamıştım. Kardeşinin yardım isteği üzerine hiç bilmediği bir kasabaya giden Naomi, hiç tanımadığı yeğenine bakmak zorunda kalacaktı. Aynı zaman kasabanın en yakışıklı, dövmeli, bad boyu olan erkeği Knox ile karşılaşacaktı. Normalde herkese kötü davranan erkek karakter, kadın karaktere süper tatlı davranır, ben de öylesine aşık olurum. Ama bu kitapta, Knox o kadar hödük davranıyor ki yaptığı jestler bile yavan ve samimiyetsiz geldi bana. İkilinin tanışması daha ilk sayfalarda tartışmayla oluyor. Diyorsunuz ki güzel bir nefretten doğan aşk hikayesi okuyacağız. Ama benim için kesinlikle öyle olmadı. Knox,43 yaşına gelmiş bir ergen gibi davranıyordu; Naomi her gördüğünde tensel çekim hissediyor, bir olay sonrası da istediği şeyi alıyor ama sonrasında Naomi’nin ailesinin bunları bu halde gördükten sonra sevgiliymiş gibi yapma kararı veriyorlar. Aralarındaki sahte ilişki tam gelişti, her şey güzel gidiyor, ikisi de birbirinden hoşlanıyor ama bir türlü itiraf etmeden yaşıyorlar. İtiraf etmemelerinde sorun yok diyelim ama Knox’un “Ay ben bağlanamam, bunu sana söylemiştim,istediğimizi yaşadık,bitti” diye terk etmesi kadar saçma bir sahne okumadım ki bir de kızın eline para tutuşturdu. Kasabadaki herkes, Knox’un Naomi’yi sevdiğini görmesine rağmen bağlanma sorunları olan seksi badboyumuz bunu inkar etmeyi tercih ederek beni sadece uyuz etti. Uzun lafın kısası, kitabı sevmedim ve okumak yer yer bunalttı beni. Kitap 550 sayfa olunca, bu durum daha can sıkıcı oluyor. Üzgünüm :(

Üstesinden Gelemediğimiz ŞeylerLucy Score · Martı Yayınları · 2023310 okunma

·

307 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İnci Aydemir