Gönderi

uyumsuzluğun şiiri
Sana göre değilim; sırtımda kambur viraneleri ömrün Ellerimde birikmiş kan damlaları; ayaklarım tutuklu Yüzüm istediğince taze değil; kirpiklerim yıpranmış Gözlerim diri, bakışlarım hercai değil meydanlarda Yürümek istesek deniz kenarında, her şey kararıyor Bakmak dilesek gönlümüzce ufka, bulutlar yanıyor Hiçbir şey gereğince olmuyor, ne sessizlik, ne çığlık Ayağa kalktığım yerde oturuyorsun; göğe dönüyorsun Gülümsediğin yerde ağlıyorum; yere bakıyorsun Ne zamana değin ıssız bir sevda, kırık aynalarda Ne zamana kadar acı bekleyişler uyandıracak volkanları Senin de özgür bir evrenin olmalıydı yeryüzünde Senin de uşakların su dökmeli avucuna yorgun bezirganların Seninle sahilde yürümeliydi rüzgar Biraz rıhtım koymalıydı, biraz dünya ve şiir Hain kahkahalar yükselmemeli gölgelerden Tenhalar size bakmamalı, kırılmamalı pencereler Mum yakmalısınız romantik olsun diye karanlık Yokluğumda keşfetmelisin özgürlüğü Unutmasan da silinmeyen izlerimi bir ömür, her taraf deniz ‘Ancak ölüm’ desek de, ayrılık dudaklarında bir ölüm gibi Gelip ayıracak kalplerimizin öpüşen dudaklarını Bir daha görmeyeceğim yüzünü gözlerimde Celladınla uçurumlarda gezdireceksin ayaklarını Sonrası nedir bilir misin, tufan mı, kıyamet mi? ateş niçin? Ne ben varım senin için dünyada, ne de sen yaşadın benim için.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
109 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.