Gönderi

176 syf.
7/10 puan verdi
“Toprakyiyen” adından da anlaşılacağı üzere toprak yiyen biriyle ilgili. Bu biri romanın başında küçük bir kız çocuğu olarak karşımıza çıkıyor. Çok genç yaşta annesini kaybeden isimsiz kahramanımız, annesinin mezarında toprak yemeye başlar. (Kitabın ilerleyen sayfalarında annesinin öldüren kişinin babası olduğunu anlıyoruz). Bu özelliğiyle çevresindeki insanların dikkatini hemen üzerine çeker. Sahip olduğu bu güç çevresindeki insanları korkutur. Öyle ki kendisine ve erkek kardeşine bakan halaları bile onları terk eder. Ancak diğer taraftan kendisine yardım için başvuran insanlar da vardır. Sevdiklerini kaybeden insanlar ellerinde kavanoz dolusu toprakla kendisine başvurur. Aslında burada insanların polise ya da devlete güven duymadıklarını anlayabiliriz. Polis kayıp insanlar konusunda vurdumduymaz bir tavır içerisindedir. İnsanların dertlerine deva olmaktan çok uzaktırlar. Kitabın büyük kısmı özetle kayıp insanları bulmakla geçiyor, diğer kısımlar da günlük hayat ve rutinle ilgili. Kitapta zamanın çok hızlı aktığını görüyoruz. Kitabın başında kahramanımız küçük bir kızken, kitap ilerledikçe birden onun büyüdüğüne tanık oluyoruz. Ergenliğe geçişte de yaşadığı sorunları görüyoruz. Zamanının büyük kısmını kenar mahalledeki evlerinde, abisinin arkadaşlarıyla içki içerek, müzik dinleyerek ve playstation oynayarak geçirir. Yaşadığı yerde acı, sefalet, özellikle kadınlara ve çocuklara şiddet çok fazladır. Sanırım burada yazar bir nebze sosyal adaletsizliği vurgulamak istiyor. Böyle bir toplumda süper güçleri olan biri hemen odak noktasını olur. Toprak yiyerek kayıp insanları bulmak onun için bir yetenek kadar aynı zamanda bir lanet gibidir. Kendisini koruyabilecek kimsenin olmadığı bir dünyada kendini kapana kısılmış hisseder. Bu özelliğinden dolayı kendisine başvuran bir polis sayesinde biraz olsun kendini güvende hissetmeye başlar. Çünkü kendisini bir cadı gibi modern toplumda dışlanmış hisseder. Toprak yemek onun için hiç de hoş bir durum sayılmaz, bundan dolayı yardım etme konusunda kararsızdır. Çünkü toprak yediği zaman kayıp insanların başına gelen olayları kesik parçalar ve görüntüler halinde zihninde yaşamaya başlar. Onların acısını içinde hisseder. Genel olarak kitabı sevdiğimi pek söyleyemem. Hep bir şeyler eksikmiş gibi geldi bana. Olayların çok hızlı şekilde değişmesi, zaman zaman gereksiz ayrıntılar kitabın derinliğine gölge düşürmüş sanki. Okur olarak kitapta maalesef bir bütünlük ve derinlik hissedemedim ben. Keyifli okumalar…
Toprakyiyen
ToprakyiyenDolores Reyes · Can Yayınları · 2021145 okunma
·
809 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.