Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Neyzen Tevfik soğuk bir kış günü aç sefil ortada kalır.sığınır bir caminin şadırvanına ve bekler ki birisi onu görsün ve yardım etsin . Fakat hava soğuk gelen giden yok. Çaresiz kalkar yerinden perperişan, kalacağı yere doğru yürümeye başlar. O dönemin en varlıklı ailelerinden birinin gencecik oğlu askerden yeni gelmiştir .ve O'nu görür halini anlar . Genç adam o günün en büyük parasını cebinden çıkartır , taktım edecektir ama bir sorun vardır . Karşısındaki koskoca Neyzen Tevfik'tir. Allah'ın deli ve veli bir kulu..! Koca Neyzen'in sağı solu belli olmaz ki,bir bakarsın devlet başkanına kafa tutar bir bakarsın zamanın en zengin adamlarını yerin dibine sokar. Deli kanlı parayı buruşturup Neyzen'in ayaklarının dibine doğru hafifçe atar... Sonra omuzuna dokunup; "- Efendim paranızı düşürmüşsünüz" der. Neyzen'in gözleri zaten hasta, ve zar zor açıyor göz kapaklarını ve gence bakıyor . Anlıyor tabi inceliği zarafeti.; -Ah be çocuk,ah be evladım... O düşen sizin pırlanta kalbinizdir... Nezaket, insanlık ne güzel şey... Demekki almanın, da vermenin de bir adabı varmış. Almanın değil vermenin zenginlik olduğunu bilenlere ve karşılıksız sevenlere selâm olsun...
··
175 görüntüleme
ladyess okurunun profil resmi
Hasan Âlî yücel ve Neyzen Tevfik'in bu özetlenmiş hikayesi beni hep çok etkilemiştir .
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.