KUR'AN'I ŞARKI GİBİ OKUMANIN HÜKMÜ
Aslında insan doğduğu fitrat üzere bu yapılan işin tehlikesini, günah açısından büyüklüğünü ve bu cürümlerin çirkinliğini idrak edebilir. Selim bir fitrat ve temiz bir tevhid bilinci bu şeytani uygulamayı asla kabul edemez.
Bütün Müslümanlar, Allah'ın kelamına hürmet gösterilmesi, yüceltilmesi, ayıplardan ve noksanlıklardan korunması gerektiği hususunda icmâ etmiştir. Kur'an Allah'ın kelâmıdır, ki bu onun sıfatlarından bir sıfattır. Allah ezelden beri dilediğinde mütekellimdir. Bu, Kur'ân ve Sünnet'in delalet ettiği ve selef imamlarının söylediğidir.
Allah'ın kelâmıyla, kitabıyla istihza etmek, heybetini ve hürmetini düşürmeye çalışmak hiç kimsenin tartışmadığı sarih bir küfürdür. Allah Teâlâ der ki:
"Andolsun ki sözlerini onlara soracak olsan: "Lafa dalmış, eğleniyorduk." diyeceklerdir. De ki: "Allah'ı, ayetlerini ve Rasûlü'nü mü alaya alıyorsunuz?" (Tevbe, 65)
Bu ayet, ister helal olarak görsün, ister görmesin Allah'la, ayetleriyle ve Rasûlu ile alay edenlerin küfrüne delildir. Zikredilen esaslarla mücerret olarak alay etmek, bizzat alay kastedilmeyip espiri veya şaka kastedilse bile Müslümanların icmâsıyla kişiyi dinden çıkartır. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashabı için: "Şu kurrâlarımız (Kur'ân okuyucular) kadar midelerine düşkün, yalan konuşan ve düşmanla karşılaştığında korkak kimseler görmedik" diyenler kafir olmuşlardır. İbn Cerir tefsirinde ceyyid bir senetle Hişam b. Sad'dan, o da Zeyd b. Eslem'den Abdullah b. Ömer'in şöyle dediğini rivayet etti: "Tebük gazvesinde adamın biri mecliste "Şu kurrâlarımız (Kur'ân okuyucular) kadar midelerine düşkün, yalan konuşan ve düşmanla karşılaştığında korkak kimseler görmedik" dedi. Mecliste bulunan bir adam ona: "Yalan söyledin, sen münafıksın, Rasûlullah'a haber vereceğim" dedi ve bu mesele Nebî'ye (sallallahu aleyhi ve sellem) ulaştı.
Şarkılarına müzikleştirilmiş Kur'an ayetleriyle başlayan o kimseler ki Allah'ın ayetlerini müzik, eğlence ve oyun edindiler. İşte bu, Kur'ân'ın küçük düşürülmesinin ve hürmetinin alaya alınmasının en çirkin şekillerindendir.
Ümmet, Kur'ân'ı küşük düşüren, onunla veya ondan bir parçayla alay eden kimsenin küfrü üzerinde icmâ etmiştir.
"Hiç şüphesiz ki o (Kur'ân), ayırt edici/son sözü söyleyendir. O ciddiyetsiz, şaka olan (bir söz) değildir." (Tarık 13-14)
Kur'ân ayetlerinden bir şeyi şaka, müzik, dans, eğlence için edinenler onu alay ve oyun için edinmiştir ve Allah bu kimselere alçaltıcı bir azap vaat etmiştir:
"Ayetlerimizden bir şey öğrenecek olsa, onu alay konusu edinir. Böylelerine alçaltıcı bir azap vardır." (Casiye, 9) "Denildi ki: "Bugününüzle karşılaşmayı unuttuğunuz gibi, sizi unutur (azaba terk ederiz). Barınağınız ateştir. Size yardım edecek hiç kimse yoktur. Bu, Allah'ın ayetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatması nedeniyledir. Bugün oradan çıkarılmazlar ve (dünyaya geri dönüp Allah'ı razı edecek amel yapma istekleri de) kabul görmez.(Casiye, 34-35)
Kadı Iyad (rahimehullah) eş-Şifa Şerhi'nde:
"Bil ki her kim Kur'ân'ı, mushafi veya ondan bir cüzü küçük düşürmeye kalkarsa, o ikisine söverse, o ikisini, ondan bir harfi veya ayeti inkar ederse, onu veya ondan bir cüzü yalanlarsa, içinde hüküm veya haberi açıklayan bir ayeti dahi yalanlarsa, bildiği halde onun ispatladığını nefyeder veya nefyettiğini ispatlarsa, bunlardan birinde bile şüpheye düşerse ilim ehline göre icmâyla kafirdir" demiştir. Allahu Teala söyle buyurur;
"Oysa O, izzetli/şerefli/değerli bir Kitap'tır. Ne önünden ne de arkasından batıl ona gelebilir. (Hüküm ve hikmet sahibi) Hakim, (her daim övgüyü hak eden ve varlık tarafından övülen) Hamid (olan Allah) tarafından indirilmiştir."
(Hucurat 41,42)
Mecmûu Fetâvâ
··
453 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.