Unutmak istiyorum dünü bugünü
Bir zaman bir yerde öldüğümü
Çoğu güldüğümü görür dostlarım
Çözemezler bu düğümü
Birbirine bağlanan öznesiz cümleler gibi
yüreklerimiz
Suya neler anlatırım habersiz
içine kapanık hallerimiz
Hapsolmuş kendi dünyalarına
Selamsız sabahların yarınları
Düşlerinden arta kalsam mesela
Kalsam yanına..
Masada duran boş bardaklarla
Kadeh kaldırsam ya da kırsam kadehleri
Sen aldırmasan..
Daha az konuşuyorum bu aralar
Daha çok gülüyorum
Ve doğrusu sana çok gülüyorum
Varlığınla yokluğun arasında
Gizlendikçe karşında duruyorum
Bölündükçe bölünür uykuların
Gördüğün rüyaların sonuyum
Çığlığı martıların
Ilık deniz meltemi vurur yüzüme
Seni hatırlarım..
Muntazaman
Noktası virgülüne
Bizler hayata gelmişiz de
Hayat bize gelmemiş
Sövüp sayıyor öldük yere
Esip geçiyor üstümüzden
O gürültülü dere..
Elimden geldiğince dik duruyorum
Rüzgarı sarsamaz bedenimi
Fırtınası başladığında başka
Çok az umuyorum hatta hiç
Geçmişten gelen bir ezgi
Çatlak kısık bir ses duyuyorum
Asla geri gelmeyecek zamanlardan
Geri gelmeyecek zamanlara…
Üflesem sönecek kadar bir aydınlık istiyorum