Gönderi

Allah'ın indirdiği şeriat ile hükmetmemek
Parlementoya kat'î şer'i hükümlere zıt olan, mahlûkun kanun koyma hakkının verilmesi çirkinliğini ancak devlet nizamı yapar. Bu yapılan dinen yasak bir iştir. Bu hareketler ilahi şeriata karşı yapılmış büyük bir düşmanlık ve kat'î hükümlere karşı yapılmış bir küstahlıktır. Şüphe yoktur ki bu hükmü, hikmeti ve ilahlığı konusunda Allah (azze ve celle) ile çekişmektir. Küfrü sadece istihlal yapma ve inkâr etmekle kayıtlamanın bir aslı yoktur. İstihlal ve inkâr etme, yasa koyma (küfrü) ile beraber ifa edilmese de küfürdür. Şeyhulislâm İbn Teymiyye (rahimehullah) "Fetava" adlı eserinin 3. cildinde şöyle der: "Kişi ne zaman ki haram olduğu hususunda icmâ edilmiş bir şeyi helal kılar veya helalliği hususunda icmâ edilmiş bir şeyi haram kılar veya üzerine icmâ edilmiş bir şeriatı (kanunu) değiştirirse fakihlerin ittifakıyla mürted bir kâfir olur." Hafız İbn Kesir (rahimehullah) "el-Bidâye ve'n-Nihâye" adlı eserinde Cengiz Han'ın biyografisinden bahsederken şu ifadeleri kullanır: "Her kim Nebîlerin sonuncusu olan Abdullah oğlu Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) indirilen, hükm-i şeriatı terk eder ve İslâm şeriatı dışındaki neshedilmiş şeriatlara muhakeme olursa (hüküm olarak onları benimserse) yaptığı bu iş küfürdür. Durum böyleyken "Yesak" adlı kanun kitabına muhakeme olan ve onu İslâm şeriatının önüne geçirenin hali nice olur? Tabi ki Müslümanların icmâsıyla bu küfürdür." Allah (azze ve celle) der ki: "Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlamazlıklarda seni hakem tayin edip, verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan ve tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar." (Nisa, 65) Ve yine der ki: "Sana indirilene (Kur'ân) ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta tuhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister." (Nisa, 60) Allah (azze ve celle)'nin indirdiği dışında hüküm veren kişi aslında beşeri kanunları Allah'ın şeriatından üstün tutmuyor bilakis onun (beşerî kanunların) bâtıl olduğuna itikad ediyor denilirse onlara şöyle cevap veririz: "Bunun gözümüzde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur, ona verilmiş hükmü de değiştirmez. Nitekim bir adam şirkin bâtıl olduğuna itikad ederek dünyevî maslahatlar için putlara taptığını iddia etse gene de müşriktir ve dinden irtidat etmiştir! Allah (azze ve celle): "Hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz" (Kehf, 26) Bu kanun koyanlar ve Allah'ın dininden yüz çevirenler için "onlar kelime-i şehadet getirmeleri hasebiyle mazur görülürler" denirse onlara şöyle deriz: "Cehennem çukurunun en dibindeki münafıklar da kelime-i şehadet getiriyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor ve hacca gidiyorlardı ama yaptıkları onlara fayda vermedi. Kurrâlarımız kadar midelerine düşkün, dilleri yalancı ve düşmanla karşılaşıldığında korkak kimseler görmedik" derken Rasûlullah ve ashabını kasteden münafıkların küfrünü açıklayan ayetler indi. Halbuki onlar kelime-i şehadet getiriyor, namaz kılıyor, oruç tutuyor ve cihad ediyorlardı.
Mecmûu Fetâvâ
Mecmûu Fetâvâ
··
308 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.