Gönderi

SİNİRİMDEN BUYUR BİR PARÇA DA SİZE İKRAM EDEYİM
Sinir :İnsan neden sinirlenir, çevresel olarak duyularımızın beyin tarafından tetikleyerek getirilen cinnet hali mi, ya da içsel olarak hoşlanmadığımız şeylerle, ani manevrayla yüz yüze gelmemiz mi.İşin bilimsel veya metafiziksel yanını bilmem, ama benim sinirimle oynayan insan denen,biyoloji de hayvan grubundan insanlarla.Hani kişiye yönelik de değil, grup halinde de değil, komple paket halinde, insan suretine sığınmış haysiyet-sizlere, ilk başta annelere toplumun, bireylerini yetiştiren annelerden başlıyor. Sinirim çünkü unutmayalım ki katili de,tecavüzcüsünü de yetiştiren de anne, canım annelerimiz elbet başımız gözümüz üstüne, ama sen adaletsizliği, ötekileştirmeyi evinde çocuklara aşılıyorsun. Kız çocuğunu, erkek çocuğunu,kayırmayla Habil ve Kabil, dünya da ki ilk günahı işlemesi gibi, bir davranışta bulunuyorsun o erkektir yapar. Bütün kişiliğimizi, kız çocuklarımızın,ezilmeleri ve pasifize edilmesinin kız çocuklarının haklarının manifestosu, olsa bunu ilk yıkan cümle erkektir o yapar.Unutmayalım ki, bir kaya parçasını sanat eseri yapan heykeltıraş-lardır. Kişiliklerimizi de ilk başta ev de, şekilleneceği için bizim de heykeltıraşlarımız annelerimiz-dır. Bunun için annelerimize köklü bir eğitim, hatta anne adaylarının da,bu süreçten geçirilmezi lazım ,gerekirse sertifika versinler, başta psikolojik testen geçsinler. Daha sonra dil, çünkü dilde önemli sözler ağızdan çıkar,aklımız da kalır, gönülde katran olur ,misal erkeğin kiridir demesinler, başta dilimizi temiz tutalım ki,geleceği temiz tutalım.Annelerden sonra, babalara da sinirliyim, erkek evlatlarını haşa huzur da gökten zembille inmiş gibi,ayrım katılmasına karşıyım. Erkek adamın erkek oğlu olur ,bre cahil azcık da biraz akıllı olsan, unutmasınlar ki babalar bilhassa, kızlarının gözünde, yenilmez kahramanlardır. O yüzden ne erkek, ne kız ikisi de evlat en önemlisi insandır. Ha bu arada en en çok Devlet'e sinirliyim,devlet kadar ayrımı, kadın ve erkek, arasında yapan bir kurum görmedim.Şunu bilsinler ki devlet vicdansızlaş-dığı vakit, kelebek etkisi gibi,yaprakla başlar, kaosla sona erer ve korkarım ki dünya üzerinde, tüm devletler de bunun izlenimlerini görüyoruz. Konuya dönecek olursam benim sinirim, İnternetin yavaş çekmesi değil, ya da starbucks da kahvemin 2 dk geç gelmesi de değil,yok Berkcan Sudenaz'a yorum yazması da değil, bazen şöyle düşünüyorum yıllar geçtikçe zeka oranlarının düşmesi.Çünkü saçma sapan şeylerin gündem de,olmasının başka bir yorumu yok. Madem o kadar aktif olarak sosyal medyayı kullanıyoruz, en azından günde bir kez savaş mağdurlarını, sokak hayvanları, kadına yönelik şiddet,çocuk istismarı vb...gibi sosyal içerikli bir tweet atmak, instagram da bir fotoğraf paylaşmak.Senin içtiğin kahve, yediğin yemek bir insanın geleceğini ya da hayatın, içindeki düzenbazlığı değiştirmez.Ama yaptığın en ufak sosyal bir mesaj, bir insanın, bir hayvanın yada doğada ki herhangi, bir canlı ve cansızları için insanın geleceğını ya da hayatın, içindeki düzenbazlığı değiştirmez. Ama yaptığın en ufak sosyal bir mesaj, bir insanın, bir hayvanın yada doğada ki herhangi, bir canlı ve cansızları için umut kaynağı olabilirsiniz. Biliyorum içinde insana dair bir tözün olduğunu, tozlu bir kitap gibi bir yerde unutulduğunu, hadi kalk insan yetini unuttuğun o kitabı çıkarıp, hafiften bir üflemeyle ,kapağının başlığını görebilirsin.Zamanla belki kitabın içeriğini de okuyabilirsin, o zaman göreceksiniz ki konu ve içerik insan kalmaya devam.Biliyorum çok zor ve ağır bir kitap ama hani yapılmayacak bir işte değil, ne dersiniz okumaya başlayalım mı?İşte sinirli biri olmam bu sebeptendir.Sinirim gözüme perde değil, insanlığıma açılan bir penceredir. Öyle saydam içinde,gökkuşağı barındırıyor türlü türlü renkler var her gün doğadan bir renk çalıp, pencereme kenar süsü yapıyorum.Neek
·
1 plus 1
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.