Gönderi

BENİM DUYGULARIM
Seni sevmenin ve sevdiğimi anlatmanın sonsuz yolu vardı. Ben sana nasıl anlatayım bir türlü dilim söyleyemiyor, elim tutuluyor, aklım karışıyordu. Sonra Seni seviyorum dedim ne olacaksa olsun içim içime sığmazken, yüreğim ateşlerde yanmaya devam edecekse belki ruhumu dinlendirecek cevap sendeydi. Bir tende eriyip sen olmak var. Dahası biz olmak var. Ömrüm yettikçe sevebilirim seni. Sevmelerim boyumu aşsa da ,boğazımda düğümlense de, beni alev alev köz etse de dünya döndükçe, nefes aldığım sürece sevebilirim seni. Öteden başka yol var mı bilmem ama kendime söz geçirmediğim sevginin, sevmenin tadını yaşıyorum ötesi daha ne olsun ki. Ne istiyorsun diye sorsan bana alıp Gülümü bambaşka bir dünyaya giderim derim. Gerçeklerden olabildiğince uzaklaşalım, mecburiyetlerden kaçıp kimsenin bizi bulamayacağı, kimselerin bilmediği sonsuzluğa gidelim. Sana da sormak isterim seviyormuşsun beni, özlüyormusun... O zaman sende yaz aşağıda... Herkesin söylediği, bildiği "Issız bir adaya gitsen yanına alacağın ilk üç şey ne olur sorusuna verilecek en doğru cevapsın sen. Ben bir tek seni alırdım başka bir şey de istemezdim Bir yağmur ormanında ıslanarak ömrümüzün umutulmuşluklarına sarılalım. Senin benim hayatıma kattıkların tarifi bile yapılamaz. Dağları aşmak için Elele tutuşalım, gözlerimizden aldığımız güven ışığıyla birbirimizin kanatları altına girelim. İmkansız olan ne varsa dağ eteklerine gizleyelim. Sevdiğimizi haykıralım özgürce seni seviyorum Gül ya sen.... Aşıp geçtiğimiz yollara, geriye dönüp baktığımızda birbirimize sarılalım. Derin bir ohhh çekip, göz hizamızda diz çökelim. Ben senin tüm kızmalarını unutarak söze başlayım. Dilime dolanan heceleri tek tek bir nefeste anlatayım. Bugüne kadar hiç bir sevgiliden duyulmamış sihirli sözleri icra edeyim. Elini öyle bir tutayım ki teninden önce ruhuna dokunmuş olayım. Bir karenin içine değerli bir tablo gibi bizi çizeyim. Okumaktan usanmayacağın satırlar yazayım. Yazabildiğim kadar sana olan sevgimi kaleme alayım mesela. Seni sevmenin tek bir şekli olduğunu, anlatmanın ise milyonlarca şekli olduğu gerçeğine seni inandırayım. Keşke bir megafonum olsaydı da, sesim dağ eteklerinde yankılanarak tüm dünyaya haykırabilseydim seni ne çok sevdiğimi. Sende hadi şimdi söyle beni seviyormusun... Öyle yazsam öyle bir yazsam ki sensizlikten bozamadığım kafamı yazarken bozayım diyerek düşünürken gözlerimin önüne bir perde iniyor. Elimden tutup dizlerini başımın altına yastık yapıyorsun. Hiç olmadığı kadar güvendeyim, hiç olmadığım kadar huzurluyum. Saçlarımla oynuyorsun...Ama ben sana oynama lütfen saçlarımla diyemiyorum. Neden mi? Çünkü biliyorum ki bir daha bu anın tekrarı yok. Parmakların ince saçlarımın arasında gezinirken gözlerimin kapanmasından korkuyorum. Ya uyursam diye direniyorum ama nafile! Senin dizinde dinlendirirken ruhumu gözlerim kapanıyor. Gözlerimi kapatıyorum ve seninle yaşanmaya layık olan hayallere dalıyorum. Yüzüme sıcak alevler çarparken, dudaklarım kuruyor. Utangaç hallerimle yüreğim kıpır kıpır dalgalanıyor. Her şeyi bir kenara bırakıyorum ve senide yanıma alıp uzun soluklu yola çıkıyorum. Önümde ki engellerin hiçbir önemi olmadan, olmazları görmeden sadece seninle bilinmezliğe yürüyorum. Gidilen yer ne bir dağ eteği ne de bir ıssız ada. Gidilen adres senin yüreğin, senin gönlün var mı ordan ötesi... Gittiğim hiç bir yol bu kadar açık olmamıştı. Sana gelirken sadece gülüşlerimi ve umudumu yanıma alıyorum. Yorulmuş olduğumu düşünerek elimi tutuyorsun ve "Sevmenin ötesinde ne olmalıydı?" diye soruyorsun. Çatlayan dudaklarımın acısını sıcacık bir öpücüğünle alıyorsun. Bu imkansız ama değil mi Gül... Sevmenin ötesinde gözlerin de yaşlanmak varmış diyorum sana. Gülümsüyorsun ve bu sefer de "sen, yaşlanmayı bilir misin? diyorsun. Ufak bir kahkahamla seninle olursam yaşlanmam ama sensiz olursam yaşayamam diyorum. O zaman sarıl bana diyorsun. Gözlerimde yaşamak için, yaşlanmaman için sıkı sıkı sarıl... Sanırım ben seni sensiz yaşamak kafayı bozdum, seni sevmekten, seni özlemekten hayaller aleminde yaşar oldum. Ve yıllar geçiyor. Ben hayallerimin sabahına uyanıyorum. Saçlarımda ki aklara değil ama olmayışına yaşlanıyorum. Gerçek olan tek şey, gözlerimi açtığımda dudaklarımın hâlâ çatlak olması. En son öptüğün dudaklarımın ateşinden senin kimliğine son hecelerim bu sözler. Gülüm hayaller de gerçek olabilir Gülüm. Ruhum çaresizliğinin sorularına sonunda cevap buldu. Çünkü bütün soruları cevabı sensin be gülüm... Bir kere yüreğini, gönlünü, benliğini karşına al ve bak kimi göreceksin ve gördüğün kime ne söylemek istersin hadi şimdi haykır, bağır olur mu?. Ya sen ne haykıracaksın..... Sen ne kadar seveceksin...
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.