Çavdar Tarlasında Çocuklar
“Hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta -yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim.”
Edebiyat dünyasının tartışılan eserleri seveni seviyor, sevmeyeni eseri abartılmış buluyor.Her zamanki gibi ikiye bölündük
İlk çıktığı yıllarda tepki sebebi, kitabın içinde çokça argo kullanılması.
Holden gibi zengin bir aileden gelen ve New York’un ayrıcalıklı okullarında okuyan bir aristokratın bu kadar ağzı bozuk resmedilmesi bazı kesimleri fena kızdırmış,kitabı öğrencilerine tavsiye eden öğretmenler işten atılmış,hatta Salinger “Amerikan düşmanlığı” ile suçlanmış…
Kitap hepimize çok tanıdık bir dönemi, ergenliğin o duygusal iniş-çıkışları ile boğuştuğumuz sancılı yılları çok başarılı anlatıyor.Kahramanımız Holden’in iç sesini dinliyoruz sürekli ve onun duygudan duyguya sürüklenişini izliyoruz. Holden’in anlattıklarında bir tutarlılık var mı derseniz,yok.Holden her şeye karşı öfkeli, her şeye karşı; mutluyken bir anda bunalıma giriyor, durup dururken gülüp ağlamaya başlıyor,kimsenin onu anlamadığını düşünüyor ve sanki tüm dünya onun üstüne geliyormuş gibi hissediyor. Popüler tiplere özeniyor, öfkeleniyor.
Lakin
Holden’in hissettiklerinin sadece ona özgü olmadığı,gençlerin farklı zamanlarda benzer duygular yaşadığı düşünülür ve kitap liselerde ders kitabı olarak okutulur.Öncelikle öğretmenlerin kitabı okuması istenmektedir.Gençleri daha iyi anlamaları amaçlanıyor.(yasaklarcazipgeliyormuş)
Kitap ağır işliyor ve sıkıcı ilerliyor bu yüzden de bazı kesim beğenmiyor.
Bana göre bir ergenin tutarsız duygu durumunu ve düşünce sistematiğini bu kadar güzel anlatan bir kitap bence”abartılmış”sıfatını hak etmiyor.Begendim