Parçalanmış Hayat Bauman’ın sekiz metninin bir araya getirilmesinden oluşmuş bir kitap. Bu metinlerin ortak noktası ise modernite ile Postmodernite arasındaki önemli unsurların değişimi ve sürekliliği. Örneğin ‘Modern ve postmodern zamanlarda etik veya devlet dediğimiz olgu ve unsurlar nasıl değişti ve hangi unsurları değişmeden kaldı ?’ gibi soruların peşine düşüyor sosyolog. Ancak bunu yaparken akademik dilin yavan ve sıkıcı bir atmosfer ve okuma deneyimi yaratan biçemini bırakıyor ve kendine özgü lezzetli bir biçemle ortaya koyuyor sosyolojisini. Bu sebeple Bauman’ın metinleri okuyucuya pek çok sosyoloji metninin sunmadığı okuma zevkini de sunabiliyor. Yine akademik sosyolojinin genel olarak insanlığı çok da ilgilendirmeyen konularının yerine güncelliğimizde sıkça karşılaştığımız ve bizim için rahatsız edici derecede yakıcı olacak somut sorunları kendine konu edinmiş bu metninde. Misal olarak; ‘Bir sabah kapınızı açtığınızda karşı caddede saldırıya uğrayan bir göçmen gördüğümüzde ne yaparız/yaşarız?’ sorusu gibi düşünmeye sevk edici soruları sorduruyor okuyucuya. Bunu çok canlı bir dille yaptığı içinde okuyucu ve sosyolog ortak bir deneyimle yanıt aramaya başlıyor. Yine de modernitenin kazanımlarına kanımca mesafeli durması ve postmodernitenin yaratabileceği imkanları -yine kanımca- ön plana çıkarması tartışmalı. Üstelik metinler içinde defalarca Nazi ve Sovyet deneyimini modernite bağlamında denk sayması ve bunun gerekçelerini ikna edici biçimde ortaya koyamaması bende kuşkular uyandırdı. Yine de güncelliğimize dair gözlem ve akıl yürütmeleri kıymetli ve okuyucu açısından yeni sorular doğurması bu metni değerli kılıyor.

Parçalanmış HayatZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 200146 okunma

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eren