"Seninle Başlamadı" Hedef okuyucu kitle; Hayatında yolunda gitmeyen şeylerin bilincinde olup,asıl sorunun nerede olduğunu bilemediğinden;Nasıl başa çıkacağı cevabını arayan ,pisikolojik sorunlar yaşayan bireyler... Bahsettiğim kitleyi yönlendirmek, epigenetik, kalıtsal travmalar üzerine gayet açık,anlaşılır bir kitap. Bireyin yaşadığı sorunların aslında sadece kendisiyle ya da yaşadığı olumsuzluklarla ilgili olmadığı... Aslında kişinin nessiller önce yaşamış aile bireyleriyle bağlantılı olabildiğini,hali sebepten tanımadığımız aile bireylerimizle kalıtsal olarak bilinçdışı bir özdeşim kurmuş olma olasılığımızın olduğunu ileri sürmekte. Ne kadar doğru bir teori bilemiyorum ama ebeveyenlerimizin ve onların ebeveyenlerinden deneyimlediği olaylar bizim hayatımızı büyük ölçüde etkilediği bir gerçek. Bu bağlamda okuru yönlendiriyor. Yaşamın büyük bir çoğunluğuna farklı bir pencereden bakmanızı sağlıyor.Bunun için büyük travmalarınızın olması gerekmiyor, ister istemez: "Bende bir şeyler yanlış ve benimle ilgili değil" fikrine kapılabiliyorsunuz. Yazarın amacı buysa eğer itiraf etmeliyim ki; Bende başardı,zaten hedeflediği çoğunlukta başardığını düşünüyorum ve okur kitlesinin genişliğini de buna bağlıyorum çünkü bireye sorumluluk vermiyor dahası sorumluluğu önceki nesillere yükleyerek bireyde rahatlama belkide masumane hisler uyandırıyor.Bir takım özgürleşme de diyebiliriz... Bana daha çok bir kişisel gelişim kitabı gibi geldi. Evet ;Kitap okunası ,fikir güzel, teori güzel ama insan davranışını anlamada tek başına yetersiz olduğunu düşünüyorum yani bukadar basit değil... Vakalar oldukça ilgi çekici ama bana çok keskin geldi.Daha çok karmaşık görünen ama özünde basit problemlerin çözümüne ilişkin vakalar okumayı beklerdim, bunun dışında; sık sık tekrar eden benzer cümleler dolayısıyla yer yer sıkmadı da değil. Yine bir çevirmen meselesi diyebilirmiyiz bilemiyorum ama etkisi elbette çok. Söyleyebileceğim;Bence kitabı kendi dilinde ya da daha iyi bir çeviride keyifle okuyabilirsiniz... Ve son olarak Kitabı özetlediğini düşündüğüm paragrafı Bırakıyorum; "Travmatik bir olay sırasında, düşünce süreçlerimiz öyle dağınık ve düzensiz hale gelebilir ki asıl olaya ait anıları fark edemez oluruz. bunun yerine anılarımız, görüntüler, bedensel algılar ve kelimeler halinde içimizde bir yerlere dağılır ve bilinçaltımızda depolanır. sonra herhangi bir şeyle hatta asıl deneyimi uzaktan andıran bir tetikleyici ile aktif hale gelebilir.. sigmund freud bu kalıbı yüz yıldan fazla süre önce tanımlamıştır. travmatik yeniden canlandırmalar veya freud'un adlandırdığı gibi "yineleme takıntısı" bilinçaltının çözülememiş şeyleri hatasız yapmak üzere tekrarlama girişimidir. freud ile çağdaşı carl gustav jung bilinçaltından gelen şeylerin yok olmadığına fakat daha ziyade yaşamlarımızda kader ve talih olarak yeniden yüzeye çıktığına inanmıştır. jung 'bilinçli olmayan ne varsa, kader olarak deneyimlenecektir' der."

Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Yayınları · 202213k okunma

·

3 plus 1

·

1,380 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yakamoz