Merhaba Ahmet Ümit
Polisiye kitapları beni çok içine çekmez. Ama bi o kadar da tanışmak istiyorum 
Ahmet Ümit ile. İlerleyebilmek adına doğru bir başlangıç yapmak istedim ve kitaplarını karıştırırken Hititler yazısını gördüğüm gibi aldım elime. Tarih temalı bir kitabın beni soğutacağını hiç düşünmedim çünkü :)
Ve öyle de oldu…
Kitabın sayfalarını karıştırdığınızda şiir türünde zannedersiniz fakat üzerinde roman yazıyordur. İlk merak da burda başlıyor işte.
Hitit’te soylu bir ailenin kızı Ninatta’nın; hem babasının hem de kralın yakın arkadaşı olan aynı zamanda çok başarılı bir komutan Nuvanza’ya duyduğu aşkı anlatıyor kitap. Öyle klasik yasak aşklardan değil bu aşk. Zaten kitabın bütün güzelliği de burda.
Ninatta anlatıyor aşkını:
“Ben seni sevdim, çocukluğumdan kurtuldum; seni sevdiğim zaman bir genç kız oldum.
Seni gördüm, kendimi bilmeye başladım; seni gördüm, hayatı bilmeye başladım. “
Ninatta dedi ki Nuvanzaya:
“Ben senden bir şey istemiyorum. Bir insan, bir nehri nasıl severse ki nehir o insanı bilmez, ben seni öyle seviyorum. “
Simgesel, şiirsel bir anlatımla oldukça akıcı bir roman.
Tek oturuşluk fakat çerezlik denilir mi emin olamadım.
Sayfası az, etkisi çok kitaplar her zaman daha ön plandadır benim için zira diğer türlüsünden ziyade zor olan da budur. Ve hep 
Stefan Zweig gelir aklıma. O yüzden çerezlik, bu kitap için pek de uygun değil sanırım.
Kitap belli ki yoğun bir araştırma sonucu yazılmış. Çünkü Hititlerin günlük yaşamına, inançlarına, geleneklerine çok başarılı bir şekilde değinilmiş. Romanlarda Tarih temasını sıkıcı bulan okurları bile memnun edecek dereceden.
Victor Hugo nun 
Sefiller (2 Cilt Takım) kitabından örnek verecek olursam; 1800 sayfalık kitabın yarısını neredeyse dönemin tarihi oluşturuyor üstelik romanlara özgü kurgusallık içermeden. Bu yönüyle ağır bir kitap olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak ben yine de oldukça keyif almıştım :).
hatta tarih temalı kitaplarla barışmak istiyorsanız 
Ninatta'nın Bileziği oldukça yerinde bir kitap olacaktır.
Kitapta geçen 12 bilezik kısmı var: Nuvanza’nın her şehre birer tane bıraktığı ve bir yabancının onları toplamasıyla Ninatta ve Nuvanza arasındaki vuslatın son bulacağına dair.. bu kısım biraz daha farklıydı. Hatta bir ara internetten Hitit’teki 12 bilezik diye arama yaptığım da oldu. Kendimi hem hikayeye kaptırmıştım hem de tarihin gerçekliğine.
Hititlere ait bir bilezik mevcut Çorum müzesinde. Yazarın da buradan esinlenmiş olabileceğini düşündüm.
Benim için yeni bir insanı daha keşfetme yolculuğu başladı o zaman :)
tanıştığıma memnun oldum Ahmet Ümit.
Hoşçâ bak zâtına…
··
1 artı 1'leme
·163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.