“Demek istediğim şu… Bizden başka canavar yok belki” Kitabın konusu bu yukarıda ki cümle. Gerçekten de öyle insanların yaratılışında iyilikte kötülükte bulunuyor. Kimisi tamamen kötü olmayı, kimisi tamamen iyi olmayı, kimisi de seçimleriyle hem iyiyi hem kötüyü barındırır, ki çoğunluğu bu gruba girer. Bu kitapta görüyoruz ki çocuk dahi olsalar bunun değişmeyeceği ve kendi başlarına kaldıkları zaman masumca oyun oynamayacakları. Kimilerinin aksine çocuklar sadece melek değil gerçekten. Çevirmen Mine Urgan kitabın son söz kısmında çok güzel açıklamış. Bu adada çok eğleneceğiz diye başlayan serüvenin vardığı son nokta insanların gerçekliğini gözler önüne sermiş. Distopik bir kitap ve en önemlisi de düzen olmadan kurallar ve sistem olmadığı takdirde kaosun hemen her şeyi nasıl ele geçirdiğini görüyorsunuz. Kötü duygulardan arındığımız takdirde bir şeylerin yola gireceğini ve düzensizliğin bizi kaosa götürdüğünü anlamamız gerektiğini çıkarabiliriz. Daha çıkarım yapılacak şeyler de var fakat temeli bundan ibaret. Ben kitabı beğendim tek solukta okuyabilmek isterdim size tavsiyem çok ara vermeden okumanız. Ve son söz kısmını da okuyun bitti diye kapatmayın. Benim alışamadığım hoşuma gitmeyen bir konu var ki betimlemeler teferruatlar detaylar bunları okumayı hiç bir zaman sevemeyeceğim sanırım. Bu kitapta da bir çoğuna kıyasen az da olsa vardı. Son olarak sineklerin tanrısı ismi İngilizlerin Beelzebub dedikleri şeytanın ibranice anlamı sineklerin tanrısı olarak geçiyor. Burada sinek, topluluklardan kitlelerden bahsetmek için kullanılmış. Kitabı okuyunca göreceksiniz ki kişi kendisine şeytanı tanrılaştırırsa ne hale gelindiği ortada kaos kötülük cinayet ve vahşet kaçınılmaz. Keyifli okumalar, teşekkürler.

Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202180,7bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

119 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sueda