Öte yandan sizi eleştirmekte de pek haklıyız. Çünkü bura-
da ortak çıkarlarımız söz konusu olmasına rağmen siz bu-
nun farkında değilmişsiniz gibi davranıyorsunuz. Atmalı-
lar m nasıl düşmanlar olduklarını bilmiyormuşsunuz gibi
davranıyorsunuz. Atmalılar bir yenilikten çok hoşlanırlar.
Hemen karar verip harekete geçerler. Siz ise bir konuda an-
laşsanız bile harekete geçmekte yavaş kalırsınız. Atmalılar
en büyük zorlukların içindeyken bile umutlu bir şekilde
beklerler. Fakat siz kesin olan şeylerden bile kuşku duyarsı-
nız. Zaten bir sıkıntı içine düştüğünüzde de kurtulamayaca-
ğınıza karar verirsiniz. Atmalılar bilmedikleri yerlerde do-
laşmaktan çok hoşlanırlar. Sîzlerin ise en çok sevdiğiniz şey
evinizde oturmaktır. Bir kenti ele geçirdikleri zaman müm-
kün olduğunca toprak kazanmaya çalışırlar. Yolculuklarının
amacı hep bir kazanç sağlamaktır. Ama siz evinizden çıktı-
ğınızda elinizdekini kaybetmemenin yeterli olduğunu düşü-
nürsünüz. Onlar yenildikleri zaman ellerinden geldiğince az
toprak kaybetmeye çalışırlar. Kentlerini savunmaları gerek-
tiğinde kendilerini hiç düşünmezler. Planladıkları şeyi yapa-
madıklarında umutlarını kaybederler. Sanki evleri ellerin-
den alınmış gibi davranırlar. Savaşlarda ele geçirdikleri top-
raklar onlar için planladıkları şeyin yanında değersizdir. Bir
şeyi planlayıp da yapamadıkları zaman hemen yeni bir plan
hazırlarlar. Başladıkları her işi tamamlayabilmek için sonsuz
bir enerjiyle didinip dururlar. Bunun sonucunda da tehlike-
lere girmekten çekinmezler. Asla şimdiki zamandan keyif
almazlar. Tek dertleri gelecekte neler kazanacaklarıdır. Bu
nedenle de başladıkları işleri büyük bir istekle yerine getirir-
ler. İş tamamlanmadıkça da oturup rahat etmezler. Kendile-
ri rahat durmadıklarından dolayı başkalarını da rahat bırak-
maları beklenemez.