Simay, kitapları nam salmış bir yazar. Hayranlarını yeni bir kitapla buluşturmak için kolları sıvar. Aydın'ın bir kasabasında inzivaya çekilir. Tam da bir yazarın istediği naif bir ortam. Çok nezih. İnsanlardan uzak doğayla iç içe. Kimse rahatsız etmesin diye iletişim aksesuarlarından da uzak kalıyor. Kim istemez ki öyle bir ortamı. Lâkin gerçekten istediği gibi mi olacak? Burak, kalacağı evi tanıtırken Simay'ın da bu muazzam eve hayran kalmaması mümkün değildi. Yalnız eşi benzeri olmayan bu evde bir şeyler ters gelmişti, bazı detaylar ilginç gelmişti ona. İlk gün kasabadaki insanların ona olan bakışı bile kafasında soru işareti bırakırken bu evdeki göze çarpan kilitler ve bununla bir başka detaylar nasıl soru işareti bırakmasın. Evin her köşesini gezerken kilitli olan tek bir odanın kapısı ileride açılırsa nasıl bir sürpriz onu bekleyecektir? Burak'in tuhaf konuşmaları gözünden kaçmazken mantıklı konuşmaları Simay'ı sihirler gibi kanatlarının altına alırdı. İnsanoğlu bir çiyan gibi hep oyunlar içinde yüzer. Acaba Burak'ın oyunu neydi? Aydınlık günlere kalem oynatmak isteyen Simay kendi eliyle karanlık günlerine mi hazırlık yaptı? Yoksa içinde olduğu karanlıktan aydınlığa çıkmak için elindeki kilidini mi açmak istedi? Her bölüm sonunda soru işaretiyle merakta bırakan, betimlemeleriyle beyni hayal kurmaya aşina eden, kurgusuyla da büyüleyen bir eser oldu. #alıntılar Maalesef bazı insanları inandıkları düsüncelerden vazgeçirmek bazen imkânsız olabiliyor. Hem ne kadar saçma düşüncelere sahip olsalar da. Yapabilecek bir şey yok. Onları böyle kabul etmeliyiz. Biz insan değiliz. Hayatımızda her an her şey değişebilir. Yaptıklarımız, yaşantımız hatta güçlerimiz bile değişebilir.

KilitCanan Tuğba Sert · Salon Yayınları · 202317 okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.