Gönderi

Ki Bağlacına Dair
"Yandım, âh ki ne yandım" Ki bağlacının hassas ruhlu insanlar için ne kadar anlamlı olabileceği üzerinde düşündüm Mazhar Alanson'un bir şarkısı ile ilgili yaptığı izahta. Kabe'ye bakarken yazmış defterine "yandım" diye. İkinci gün "ki ne yandım" yazmış... Buradaki "ki" aradan geçen zamanın yanmaya çâre olmadığına ve çâresiz yanışı anlatmanın mümkün olmadığına delalet eder. Ki bağlacı bir an için anlatmaya çalıştığımız şeyden uzaklaşmayı, ona uzaktan bir daha bakmayı ve çâresiz geri dönmeyi anlatır. Gidip gelişimiz bir arayıştır. Hz. Hâcer'in gidiş gelişleri gibi... Mazhar Alanson bir gün arayla Kabe'nin karşısına geçmiş ve aynı yerden önce Kabe'ye sonra yanışına ve sonra kendine bakmış muhtemelen. Ama asıl anlatmak istediği ne Kabe'nin, ne yanmanın değiştiği, asıl değişenin kendisi olduğuymuş sanki. Ki bağlacı kendinden sonra gelen cümleyi özneye çok derinden bağlıyormuş demek. Özenerek kullanılan her "ki" derin bir benlik duygusu içeriyormuş. "Güller gibi... sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nâlân; Gün doğdu yazık arkalarında!" Ahmet Haşim iki mısrada üç kez önüne gelir güllerin... "Güller" der ve sükûtu andıran bir üç nokta ile uzaklaşır gülün maddi varlığından. Sonra tekrar gülün önüne gelir ve gittiği yerden getirdiği iki kelimeyi yerleştirir gülün önüne... "sonsuz, iri güller"... Olmaz; bir kez daha uzaklaşır güllerden ve sırtında ki bağlacına yaslanan bir sır ile gelir. "Güller ki kamıştan daha nâlân"... Ney, kamıştandır ve Mevlana Mesnevi'nin henüz ikinci beyitinde "neyistan" diye bir tabir kullanır. Neyin vatanı, yani kamışlıktır anlatılan. Ney şikayetin, hikayenin ve ağlamanın sembolüdür. Haşim tam da burada güllerin kamıştan daha nâlân yani daha çok ağlayıcı olduğunu söyler. Bu tespit Haşim'in gülün görüntüsünden uzaklaşıp tekrar önüne döndüğünde sırtında getirdiği yüktür. Haşim gülden uzaklaşıp gelene kadar güllerin arkasında gün doğmuştur. Halbuki Hz. Peygamber Sidre-i Münteha'ya gider gelir ve henüz yatağı ve yastığı soğumamıştır. Gidip gelmek insanın kaderinde var. Haşim'in yaptığı şey gülleri geride bırakıp, gülün ardına bakmak ve dönmektir. Gitmesi zor ama gelmesi daha zordur. Mazhar Alanson defterindeki sayfalara iki kısa cümle yazabilmek için gidip gelmiştir. Ya Hz. Peygamber? Dönmesi bizim için muhal bir yerden kalkıp bizler için geri gelmiştir. Ki bağlacı ile kurabileceğimiz kaç cümlemiz var? Şöyle acziyetimizi ifade edebilecek kaç "ki"miz var ardımızda?
·
1 plus 1
·
390 views
Sena Turgut okurunun profil resmi
Yazılarınızdaki geçişler çok iyi, kaleminize sağlık 👏🏻👏🏻
Kehkesan okurunun profil resmi
Tefekkürünuze sağlık…
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.