Gönderi

ilk dönem müslüman türklerin islami terimleri adlandırmasına dair.
Allah lafzı, XV. yüzyıl ve öncesinde yapılan tercümelerde geçmez. Allah lafzı yerine Doğu Türkleri Tenri; Oğuzlar Tanrı kelimesini kullanır. Allah'ın adları çoğunlukla Türkçedir: el-'afuvv "affeden" keçürgen; el-'azim "yüce" ulug; el'aziz "aziz" yiryen; el-ahad "tek" yalguz; el-bari "yaratıcı" yaratgan; el-batın "gizli" örtüglüg; el-berr "lütufkar" edgülük kılgan; el-besir "gören" körgen; el-gaffar "bağışlayan" yarlıkagan; el-ganiyy "muhtaç olmayan" bay, mungsuz; el-habir "her şeyi bilen" bilgen; el-halim "şefkatli" tölek; el-hamid "övülen" ögdülmiş; el-haslb "hesap eden" sakış kılgan; el-hayy "canlı" tirig; el-kadir "muktedir" yaraglıg; el-kaviyy "güçlü" küçlüg; el-kuddfıs "her noksandan münezzeh" key arıg; el-latif "iyi muamele eden" körklüg işlig; el-melik "hükmeden" erklig; elmu'min "kurtaran" kutgargan; el-muhyi "dirilten" tirgüzgen; el-mutekebbir "çok yüce" yitiz ulug; el-vahhab "bağışlayan" birgen; el-vahid "bir, eşi benzeri olmayan" bir; el-vasi' "rahmeti bol" king rahmetlig; el-vekil "koruyan" sakçı; es-samed "kendisine ihtiyaç duyulan" ugranılmış; es-semi' "duyan" eşitgen; eş-şehid "tanık" tanuk; ez-zahir "zahir" açuk... Rab yerine idi [sahip], Müslüman yerine boyun birgen [boyun veren] denir. Peygamber kelimesinin Türkçesi elçi veya sawçı [sözcü]dır. Daha eski bir alıntı kelime olan yalawaç ve İslamiyet ile birlikte peygamber kelimesi de kullanılır olmuştur. Türkler, melek için Soğdcadan alıntılanan firişte kelimesini kullanmıştır. Namaz için yükü n ç, günah anlamında yazuk, vahiy anlamında yarlıg, ahiret anlamında kidinki kün [sonraki gün], kıyamet için sakış küni [hesap günü], ayet anlamında belgü, iman anlamında bitmek veya kirtginmek, mümin anlamında bütügli veya bitgen, kelimelerini kullanmışlardır.
Sayfa 118Kitabı okudu
·
477 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.