Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Video: youtu.be/XQZb96YFS3I Diğer Mahir Ünsal Eriş İncelemeleri 1. Babil Kulesi Kitabı: youtu.be/b_FuYEMqJR0 2. Benim Adım Feridun: youtu.be/Z4H_p9E-fQE Olduğu Kadar Güzeldik. Mahir Ünsal Eriş'ten okudum 6. kitap. Mahir Ünsal Eriş'i Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde ile tanıdım. Daha sonra; Kara Yarısı ve Sarıyaz'ı okumuştum. Geçenlerde ise Benim Adım Feridun ve Öbürküler'i okudum. Günümüz yazarları arasında -kesinlikle- seçkin bir yeri olan Mahir Ünsal Eriş, sağlam kurgusu, okurda tebessüm oluşturabilecek ayrıntılara yer vermesi ve özgün tutumuyla Türk Edebiyatı'nın yaşayan en iyi yazarlardından biridir. Olduğu Kadar Güzeldik'te; sekiz müstakil öykü ile okurun karşısına çıkan yazar, bu kitabıyla 2014 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı almış. Her öyküde farklı bir hayata samimi bir şekilde yaklaşmış, yazdığı karakterlerle bütünleşmimizi sağlamış, mekânlardaki ayrıntılarla karakterleri bütünleştirmiş ve ortaya nefis bir kitap çıkmış. Kitabın son öyküsünün bir kısmının Samsun'da geçmesi, Rus Pazarı'na yaklaşımı da -14 yıl Samsun'da yaşamış biri olarak- benim için sürpriz oldu. Kitaptan bazı alıntılar: Fakirin umudu kazancından çok, borcundan az işte, ne yaparsın (14). İşçi milleti yavşaktır, jilet gibi olmazsan hürmet görmezsin (14). O sene bayram namazında götürmüştü ama beni, kurbanda. "Keşke, kızlar da gitseymiş cumaya," demiştim. "Belki o zaman, bu kadar kötü kokmazdı halılar" (15). Yaşa, işe, güce, itibara en ufak hürmeti olmayan bu acıya aşk acısı diyorlar. Kim olursan ol, seni saklandığın yerde er ya da geç buluyor, gelip göğüs kafesini ateşle sıvazlıyor ve sen içe­ride kapkara kurum tutuyorsun. Ağzını açsan, alevler püskü­rüverecekmişsin gibi, ciğerlerine damla damla kurşun eriti­yorlarmış gibi. Kolay kolay geçmiyor, geçtiğinde de sen geç­miş olduğunu bile fark etmiyorsun (23). Bir de yalnızlık var, onu da hesaba katmak lazım. İlk başlarda onsuzluk sanıyorsun bunu ama değil, basbayağı yalnızlık işte. Aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar… Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup da yalnızlıktan şikâyet edesin geliyor. Bir şeyden şikâyet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. İstiyorsun ki hep senin terk edilişinden bahsetsinler, hep seni yalnız bırakana lanetler okusunlar topluca, “sen de ne çok sevmişsin be kardeşim!” desinler, “Hak etmiyor, kızgın alevlere gelsin inşallah; sen hiç üzme kendini!” deyip hep sırtını sıvazlasınlar. Olmuyor ama. Bir dinliyorlar, iki dinliyorlar. Sonra bir bakıyorsun, sen anlatırken onlar telefonlarıyla oynuyorlar, saatlerine bakıyorlar, sigara paketinin naylonundan çiçekler yapmaya uğraşıyorlar. Senin de içinden gelmiyor işte ondan sonra, kendi kendine kalıyorsun. “Hay ben böyle aşkın ıstırabını!” deyip kalaylayamıyorsun çünkü aşk da senin ıstırap da. Ondan sonrası aynada kendi yüzün, yatakta kendi kokun, evin içinde şikâyet bile edemeyeceğin, kendi dağınıklığın (23-24). İlla birilerinin kalbini dağlamanın lüzumu yok iz bırakmak için demek ki (27). Nereye gidersen git, aklını da, cesedine de yanında taşıyorsun. Kendini birine emanet edip fırsattır deyip tüymedikçe bu alevli azaptan kurtulmanın yolu yok. Ölesiye bu canının içindesin çünkü (28). Elinden tutsaydım, o közlenmiş mısır yeseydi benden boşta kalan eliyle. Dişlerinin arasına girseydi kara kara, öyle de sevseydim onu, ağzının karasından öpseydim (29). Allah'ından, kitabından bulsun kim kimin hayalini, neşesini çalıp gittiyse (31). Bütün şairler gibi, gidene, gelmeyene ve gelmesini umduğuna şiir yazmayı severdi (65). Ömür hiçbir küslüğü sürdürecek kadar uzun sürmüyor (86). Ne olursa olsun, çocukken hayat, koptuğu yerden daha kolay devam edebiliyor (96). Öyleyse yaşamak, hayata karşılık hayallerden vazgeçtiğimiz bir kaybetme biçimidir (123). Belki de insanlar hakikaten böyle deliriyordur. Bir şeyi kafaya takıp onunla zihninin içine küçük bir delik açıyor, sonra kurcalaya kurcalaya o deliği bütün bir aklı yutacak kadar büyütüyordur (124). Öneri sıralamamda kesinlikle ilk sıralarda yer alan Mahir Ünsal Eriş'in sadece bu kitabını değil, okuduğum (yukarıda bahsi geçen) diğer kitaplarını da tavsiye ederim.
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,946 okunma
··
2.674 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.