Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

306 syf.
6/10 puan verdi
Kitap esasen Osmanlı hoşgörüsü dediğimiz şeyin iç yüzünü gözler önüne sermeyi hedeflemiş. Fakat daha başlarken tarafgir olduğunu çekinmeden açık ediyor yazar. Üslup ve dil sorunları var. Dizgide de ciddi sorunlar olduğu göze çarpıyor ki pek çok harf hataları var. Hatta bir bölüm sonunda, avukat olduğunu bildiğimiz yazarın mahkeme tutanaklarından bir parçasının yanlışlıkla araya karıştığını anlıyoruz ki bu kitap baskısı için utançtır bence. Bunlara rağmen kitabı yarım bırakmayıp okumaya devam ettim. Çünkü gerçekten merak ettiğim bir konuydu. Kitabın yarısından sonra baskı ve cümle hataları oldukça azaldı ve daha rahat okundu. Sebebinin yazarın daha çok doğrudan alıntı kullanmış olması olabileceğini düşündüm. Osmanlı Devleti Döneminde gayrimüslimler vergiler vererek hoşgörüyü "satın" almışlardır. Kendiliğinden ve Osmanlı'nın doğası gereği olan bir şey değildir hoşgörü. Kaldı ki, gayrimüslimler yaşadıkları herhangi bir musibette Müslüman olarak pek çok şeyden kurtulabiliyorlardı. Oysa Müslüman olmasına rağmen batınî inançlara sahip olan Kızılbaş, Rafızî gibi gruplar Osmanlı kılıcı ile muhatap olmuşlardır. Fermanlarla ve Şeyhülislam fetvaları ile pek çok kez kitlesel halde katillerine karar verilmiştir. Yazar bu kararların doğrudan çevirilerini kitaba alıntılamış ve oldukça etkileyici. Özellikle Yavuz Sultan Selim ve sonraki 3-4 padişah döneminde kitlesel kıyım kararları çıkmış. (Anlatılanlardan ayrıca anlaşılıyor ki Osmanlı'nın ilk 200 yıllık döneminde çeşitli inanç grupları anadoluda daha özgür yaşayabilmiş.) Ayrıca namaz kılmayanlar, oruç tutmayanlar ve şarap içenler bakımından ağır cezalar öngörülmüş. Halk, birbirini ispiyonlamaya teşvik edilmiş. Kızılbaş ibadeti olarak cem yapanlara yakıştırılan çeşitli insanlık dışı şeylerin padişah fermanlarına ve şeyhülislam fetvalarına dayandığını da çevirilerden anlıyoruz. Kadın ve erkek birlikte cem yaparken ışıkları söndürüp herkesin birbirinin karısından tasarruf etmesi gibi yakıştırmalar... Bir fetvada ayrıca bu kişiler sapkın olduğundan esir alınmasa bile karılarının ırzının helal olduğu ve bu ilişkilerin Müslüman askerlerine güç vereceği belirtilmiştir. Osmanlı hoşgörüsü derken birkaç kez daha düşündürüp bazen de tiksindiren bir tarih... Resmi tarihten sıyrılıp bunları okumak gerçekçilik bakımından, taktığımız gözlükleri çıkarmak bakımından önemli olsa gerek.
Osmanlı Engizisyonu - Zulmün Tarihi
Osmanlı Engizisyonu - Zulmün TarihiAli Yıldırım · Kalkedon Yayıncılık · 200839 okunma
·
1 artı 1'leme
·
500 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.