Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

258 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Duvar bir distopya. Kuzeni ve kuzeninin kocasının davetiyle birkaç günlüğüne onların av köşküne kalmaya giden isimsiz kadın anlatıcının, ertesi sabah burada yalnız uyanması ve çevreyi gezerken arkasına geçemediği bir duvarı fark etmesiyle başlıyor. Duvarın ardında taşlaşmış canlıları gören anlatıcı, o tarafa geçemediğini ve kendisinin olduğu tarafta yalnız kaldığını kabullendikten sonra tek başına hayatta kalma mücadelesi veriyor. Kitap, anlatıcının iki buçuk yıl boyunca bu av köşkündeki tecrübelerini kağıda dökmesinden yani çokça karakterin hezeyanları, korkuları, his ve düşünceleri, biraz da yaptıklarının anlatımından oluşuyor. Roman, 1963’te yayımlanmış; İkinci Dünya Savaşı gibi bir katliamdan kısa bir süre ve Berlin Duvarı’nın örülmesinden iki sene sonra. O dönem dünyanın ve özellikle Avrupalı toplumların içinde bulunduğu ruh hâli net bir şekilde kurguya sirayet etmiş. Savaşın vahşetine yirmili yaşlarda tanıklık eden yazar, sonrasında da insan doğasının ya da insanı bu doğanın karanlık yönüne mahkum eden toplumsal düzenin acımasızlığıyla yüzleşmiş. Kendisine yapay gerçeklikler inşa edip onun kölesi olan, bu esnada doğaya da kendisine de yabancılaşıp gitgide sevgisiz bir makine haline gelmeye başlayan insanlığı eleştiriyor Duvar’da. Aile gibi insana kalan son insani ve duygusal sığınağın da sadece ‘daha çok, daha hızlı’yı şiar edinen modern yaşam şartlarında sevgiyle beraber yok olmaya mahkum olduğundan, kadına dayatılan toplumsal roller ve kadın-erkek eşitsizliği gibi sorunlar altında nasıl kadının omuzlarına yüklenen bir yük haline geldiğinden bahsediyor. Bir macera romanı, vahşi doğada hayatta kalma güncesi olarak da okunabilir, feminist bir distopya da denebilir ancak Haushofer’in çok daha derinlere indiğini söylemek gerek. Dünyaya kabus gibi çöken o karanlık dönemde insanlığı ve insanlığın içine düştüğü durumu sorgulamış Haushofer; diğer canlılardan ve doğadan neden ve nasıl koptuğumuzu, hayatta kalma yetilerimizi kaybedecek kadar ‘insan’ olduğumuzu unutuşumuzu, sanayileştikçe güya hayatımızı kolaylaştıracakken eşyayla kurduğumuz sıkıntılı ilişkiyi ve bu uğurda sil baştan nasıl yapay gerçeklikler icat edip kendimize yabancılaştığımızı irdelemiş. Şiirsel bir dille kaleme alınmış, doğa tasvirlerinin çok güzel, atmosferin çok güçlü olduğu bir distopya Duvar. Durağan romanlardan hoşlanmayanlara hitap etmeyebilir ama bahsettiğim meseleler ilginizi çekiyorsa mutlaka bakın, derim. Ben büyük zevkle okudum.
Duvar
DuvarMarlen Haushofer · Can Yayınları · 2008130 okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.737 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.