Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Gönderi
338 syf.
·
Puan vermedi
Dünyanın En Zeki Çocukları
Nasıl Başardılar?
Arka Kapaktan; Araştırmacı gazeteci ve yazar Amanda Ripley, bazı ülkelerin nasıl daha zeki çocuklar yetiştirdiğini bulmak için yaptığı küresel bir araştırmada, bu ülkelere yerleşmiş üç Amerikalı genci bir yıl boyunca takip eder. Bu gençlerin gittikleri ülkelerin eğitim sistemine dair tecrübelerini objektif bir şekilde aktarmaya çalışır.
On beş yaşındaki Kim Oklahoma'dan Finlandiya'ya gidebilmek için 10.000 dolar biriktirir: on sekizindeki Eric, Güney Kore'nin hızla gelişen bir şehrini, başarı oranı yüksek bir Minnesota banliyösüne tercih eder ve on yedi yaşındaki Tom, Polonya'ya gitmek için Pensilvanya'nın tarihi bir kasabasından ayrılır. Ripley, bu gençler aracılığıyla, savaşta yaralanmış reformcular, derste uyuyan öğrenciler ve yılda 4 milyon dolar kazanan bir öğretmenle tanışır. Diğer kültürlerde yaptığı eğitimle ilgili çığır açan araştırmalarıyla birlikte, tüm bu öykülerden şaşırtıcı bir "dönüşüm" ortaya çıkar.
Önsözden; Nihayet ABD'ye geri döndüğümde, daha da iyimserdim. Anlaşılan o ki biz, önemsiz şeyler için gereksiz yere çok fazla zaman ve para israf ediyorduk. Okullarımızın ve ailelerin kafaları karışmış görünüyordu. Her şeyden önemlisi de bizler, Finlandiya, Kore ve Polonya'da gördüğüm, amaca yönelik netlikten yoksunduk. Bunun yanında, ebeveynlerimizin, çocuklarımızın ya da öğretmenlerimizin bir gün en az onlar kadar, hatta daha iyi yapamayacağı hiçbir şey görmedim.
Gördüğüm şey ise bu ülkelerdeki tüm çocukların, aslında dünyadaki bütün çocukların hak ettiği türden bir eğitim almasıydı. Her zaman en iyi şekilde olmasa da bu tür bir eğitimi sürekli alıyorlardı. Üstelik bu, siyaset, bürokrasi, eskimiş sendikal sözleşmeler ve ebeveynlerin kör noktalarına rağmen yapılabiliyordu. Bu ülkeler yol göstermede bize yardımcı olabilirdi.
Bu önsöz ve arka kapaktan aldığım paragraflar kitabı ve bakış açısını tamamen özetliyor aslında.
Kitapta ABD'deki eğitim sisteminin Finlandiya, Kore ve Polonya ile karşılaştırılmasıyla kendi eğitim sistemlerinin eksik yönlerini gözler önüne sererken, bizde kendimizden birçok benzerlikler buluyoruz. Değişim programına katılan üç öğrencinin diğer ülkelerde gördükleri bir yıllık eğitim sonucunda yaşadıkları deneyimlerinin anlatıldığı, kendi ülkerindeki eğitim sistemiyle benzer ve farklı yönleri kıyasladığı, okudukça kendimizden de çokça benzer yönler keşfettiğimiz, dünyanın her yerinde 'çocuk her yerde çocuk' dedirtecek örnekler barındıran bol bol araştırma verileriyle desteklenmiş, çarpıcı bilgiler sunan bir kitap.
Ayrıca tüm dünyada uygulanan ve ülkelerin eğitim sistemleriyle ilgili geçerli sonuçlar veren PISA sınavına dair kıyaslamalarda kitapta yer alıyor. Çocukların ait olduğu kültür ve ekonomik yapının etkileri göz ardı edilmeden, buradaki negatiflere rağmen iyi yetişmiş öğretmenler, katılımcı bir aile, disiplinli çalışma ve eğitimle ilgili ciddiyet içeren toplumsal bakış açısıyla son derece şaşırtıcı sonuçlar elde edileceğine dair umut aşılayan bir kitap oldu benim açımdan.
Benim için vurucu yerlerden biri Finlandiya'nın iyi yetişmiş öğretmenlerle eğitim sistemindeki sorunlarını çözdüğünün ve öğretmenlik okumak isteyen bir öğrencinin geçtiği aşamaları anlatan şu kısımlar oldu;
"Stara, üniversitede eğitim okumaya karar verdiği anda, Kim'in Oklahoma'daki öğretmeninden tümüyle farkı bir uğraşın içine girmiş oldu. Finlandiya'da öğretmen olmak için Stara'nın öncelikle öğretmen yetiştiren saygın sekiz üniversiteden birine kabul edilmesi gerekiyordu. Sınav puanları yüksekti fakat yine de şansın ondan yana olmadığını biliyordu.
Fince öğretmeni olmak istediği için Jyväskylä Üniversitesi'nin Fince bölümüne başvurdu. Onlara mezuniyet sınav puanlarını göndermesi yetmiyor bunun yanında üniversite tarafından seçilen dört kitabı okuması sonra da özel bir Fin edebiyatı sınavına girmesi gerekiyordu. Ardından beklemeye başladı, başvuranların yalnızca yüzde 20'si kabul ediliyordu. O zamanlarda Finlandiya'nın tüm öğretmen yetiştiren üniver siteleri tıpkı ABD Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi ya da Georgetown Üniversitesi gibi seçiciydi ve benzer oranda yüksek standartlara sahipti. Bugün, Finlandiya'nın eğitim programlan ABD'deki MIT seviyesinde, hatta daha da seçicidir. Bu basit gerçeğin zincirleme etkileri apaçık ortadaydı. ABD'de yirmi eğitim fakültesinden yalnızca birinin yüksek seçiciliği bulunuyordu. Üstelik hiçbir kabul standartları da yoktu. Diğer bir deyişle bizler çocuklarımızı eğitmesi için ne kadar düşük eğitimli olursa olsun, herkesi davet ediyorduk. Buradaki ironi kayda değerdi. Durumumuz bir uçağı daha önce hiç düzgünce yere indirememiş birini uçuş öğretmeni olarak tutup sonra da neden bu kadar çok uçağın yere çakıldığını merak etmek gibiydi.
Finlandiya'da tüm eğitim fakülteleri seçiciydi. Orada öğretmen eğitimi programlarına kabul edilmek, ABD'de tıp fakültesine kabul edilmeye eş değerdeydi. Titizlik, öğretmen meslekte yıllarca hizmet verdikten sonra, karmaşık değerlendirme şemalarıyla düşük performans gösterenleri ayıklamak ve geri kalan herkesin de moralini bozmak üzere değil de olması gerektiği gibi sürecin en başında başlıyordu.
1980'lerin sonlarında bir eğitim sendikası reklamı, şu övünmeyle başlıyordu: "Finlandiya'daki öğretmenler, dünyanın en yüksek düzeyli eğitimini alır." ABD ya da dünyadaki çoğu ülke, asla böyle bir iddiada bulunamamıştır."
Kitap benim açımdan son derece ilgi çekici bilgiler içeriyordu, sıkılmadan okudum. Konuyla ilgilenenlere tavsiye edebileceğim, güzel bir okumaydı. Keyifli okumalar.
·
2 artı 1'leme
·207 görüntüleme
İncelemeniz için teşekkür ederim..okuma listeme ekliyorum..
@tuhafolanbirseylervar Ben teşekkür ederim, bu sayede üçüncü kitapla ilgili fikrimide yazmış oldum - bu konuda çok yetkin hissetmediğim için kendimi, yazması zor geliyordu biraz- böylece pek muhterem mühim sıkı okurluğa da terfi etmiş oldum🙃
Umarım beğenirsiniz keyifli okumalar 🍀
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.