Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Gönderi
Göğü Delen Adam
Genel olarak, Erich Scheurmann'ın "Göğü Delen Adam" eseri, günümüz insanının yaşam tarzını sorgulayan, derinlemesine düşündüren ve farklı bir perspektif sunan bir kitaptır. Afrikalı karakterin gözünden modern dünyaya bakış, okuyucuyu kendi yaşam tarzını ve değerlerini sorgulamaya davet eder. Kitap, modern toplumunun öne çıkan unsurlarını cesurca eleştirir ve doğanın, basit yaşam tarzının ve insan ilişkilerinin değerini vurgular. Scheurmann'ın etkileyici dil kullanımı ve derin düşünce provokasyonu, "Göğü Delen Adam"ı öne çıkaran özelliklerdir. Bu kitap, farklı kültürlerin bakış açılarına meraklı olan ve kendi yaşamlarını sorgulamak isteyen okuyucular için ilgi çekici bir okuma sunmaktadır.
Afrikalı karakterin, Avrupa'da yayınlanacağından habersiz olduğu ve ilkel yaşam tarzına sahip birisinin eleştirilerine maruz kaldığı kitap, okuyucuya modern toplumun önyargılarına ve öz eleştiriye açık olmaya çağrı yapar. Kitap, günümüz insanının kendini "en gelişmiş" olarak görmesine rağmen, Afrikalı karakterin bakış açısının yaşam tarzının pek çok yönünü eleştirmesiyle garip bir gerçeği ortaya koyar.
Papalagi terimi, Afrikalı kardeşimizin gözünde, gemilerle gelen Avrupalıları ifade eder. Bu terim, dünyanın küresel olduğu zamanlarda Afrikalılar için, Avrupalıların sanki göğü delip gelmiş gibi göründüğü anlamına gelir. Bu nedenle, kitabın adı olan "Göğü Delen Adam," Afrikalıların Avrupalıları tanımlarken kullandıkları bir ifadedir.
Bu noktadan sonra SPOİLER vardır.
Kitap bölümler halinde ilerler, ve her bir bölümde farklı konulara odaklanır:
**1. Bölüm: Papalagi'nin Etini Örtmesi** Afrikalı karakter, insanların vücutlarını kapatmalarını ve bunun vücudun nefes almasını engellediğini, aynı zamanda birbirlerinden şeyler saklamak için bir kılıf olarak kullanıldığını eleştirir.
**2. Bölüm: Taştan Kutular, Taştan Yarıklar, Taştan Adalar** Doğadan uzaklaşmanın ve küçük, havasız alanlarda yaşamanın insanları nasıl etkilediğine dair bir eleştiri sunar. Taştan kutular içinde güneş ışığından mahrum bırakılan modern insanın durumu ele alınır.
**3. Bölüm: Yuvarlak Metal ve Ağır Kağıda Dair** Paranın, Papalagi'nin tek tanrısı haline geldiği ve insanların bu uğurda hayatlarını, ilişkilerini, ailelerini sattığı eleştirilir. Afrikalı karakter, paranın insanları nasıl köleleştirdiğini ifade eder.
**4. Bölüm: Afrikalı Abime Göre Dünyada 2 Tip "Şey"** Doğanın sunduğu kaynaklar ile beyaz insanların kendi yarattıkları arasındaki çatışmayı ele alır. Beyaz insanların doğanın dengesini bozarak kendi ürettikleri şeyleri doğanın yerine koymasını eleştirir.
**5. Bölüm: Papalagi'nin Hiç Zamanı Yok** Afrikalı karakter, Papalagi'nin zaman kavramına olan takıntısını sorgular ve insanların bu takıntının içinde kaybolduğunu belirtir. Zamanın insanları nasıl esir aldığına dair düşünce provokatif bir şekilde dile getirilir.
**6. Bölüm: Papalagi Tanrı'yı Yoksullaştırmış** Papalagi'nin bencil ve sahiplenici doğasını eleştirir. Doğanın bir parçası olmayan Papalagi'nin, kendi çıkarlarını gözeterek doğayı nasıl tahrip ettiğini ifade eder.
**7. Bölüm: Büyük Ruh Makineden Daha Güçlü** Papalagi'nin teknolojik başarılarını ve bu başarıların aslında anlamsız olduğunu vurgular. Teknolojinin, doğanın güzellikleri karşısında duyarsızlaşmaya nasıl yol açtığını eleştirir.
**8. Bölüm: Papalagi'nin Mesleklerine ve Onun İçinde Yolunda Kaybetmesine Dair** Papalagi'nin meslek anlayışını sorgular. Aynı işi sürekli yapmanın insanları nasıl etkilediğini ve bu durumun insanın özgürlüğüne nasıl zarar verebileceğini eleştirir.
**9. Bölüm: Yalancı Yaşamlar ve Mekanı ve Bir Sürü Kağıda Dair** Sinema ve gazeteler aracılığıyla yaratılan sahte yaşamları eleştirir. Papalagi'nin bu yalancı yaşamlara duyduğu ilgiyi ve bu medya araçlarının insanları nasıl etkilediğini ifade eder.
**10. Bölüm: Düşünmenin Ölümcül Hastalığına Dair** Düşünmenin aşırı vurgulanmasını eleştirir. Papalagi'nin sürekli düşünme alışkanlığının, çevresindeki güzelliklere duyarsızlaşmasına ve yaşamın tadını çıkaramamasına nasıl neden olduğunu sorgular.
**11. Bölüm: Papalagi Bizi Kendi Karanlığına Çekmeye Çalışıyor** Misyonerlerin getirdiği dinin içsel çelişkilerini ve Papalagi'nin bu çelişkilere rağmen kendini Tanrı'nın elçisi gibi görmesini eleştirir.
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.