Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

622 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Oblomov
Carmen'le ortak incelemedir... Gonçarov'dan ilk defa bir eser okudum. Yazar;Tolstoy, Dostoyevski gibi müthiş bir eser ortaya koymuş.Kahramanların doğal hayatın içinde seçilmesi,akıcı bir dil kullanılmış olması okumamı keyifli hale getirdi.İnsanoğlunun evrensel değerlerini,Oblomov üzerinde bizlere aktarıyor.Oblomov fiziksel ve zihinsel tembelliği beni bazen sinir ettiyse de kahramanımızı yine de çok sevdim. Rus toplum yapısını, halk seviyesinde okuyucuya aktaran önemli bir eser,Çarlık Rusyasının son dönemlerinde yazılmış, Rus toplumunda ve devlet teşkilatındaki bozulmayı satır aralarında okuyabiliyoruz,kamunun işlerini yapan memurların gerekli iş disiplinine sahip olmaması,hantal devlet yapılanması,Oblomov gibi niteliksiz yetiştirilen Rus derebeylerinin çocukları vb.sebepler Rusya da Çarlik rejiminin de sonuna yaklaşıldığını gösteriyor.Zaten 1917 yılında Bolşevik ihtilaliyle Çarlık rejimi yıkılır,eser Oblomov üzerinde Rus gençlerin aylaklığını bizlere iyi anlatır.Rus edebiyatının farklı eserlerinde de buna benzer sonuçlar çıkarırız. ülkenin yönetiminde önemli görevler alması gereken gençler,her akşam bir şuareye katılıp zaman öldürdüklerini okuruz.Oblomov karakteri Rusya da eğitimli ve üretken olması gereken kesimlerin çocuklarını temsil ediyor.Bizde ki Osmanlidaki saray eşrafinin çocukları gibi... Oblomov gibi binlerce Rus genci ülke için üretme kapasitesine sahip olmadığında ve karar almada yetersiz kalmaları Rus halkına ileriki dönemlerde açlık ve sefalet gibi ağır bedeller ödetmiştir.Oblomov karakteri tembel olmasına rağmen okuyucu tarafından sevilir.Çünkü Oblomov insanlığın kaybettiği bir çok değeri yüreğinde taşır, Oblomuvun yüce gönüllü olması,her yönüyle samimi ve içten olması,aç gözlü olmaması,hirslarindan arınmış olması gibi davranışlar kahramanı bizlere sevdirir.Olga ve Oblomov aşkındaki duygu değişimleri okuyucunun iyi hissettiğini düşünüyorum. Ben okuduğumda anlatılan sahnelerin çoğunu adeta yaşıyorum.Yazar bence çok içten anlatmış temiz ve duru bir anlatımı var. Oblomov tüm insanlığa hayat dersi verdi.Her dönem çirkinleşen, maneviyatını, masumiyetini,saflığını ahlaki değerlerini yitiren insanlığa Oblomov ilkeli duruşuyla ders veriyor.Oblomov Rus toplumunun bir örneğiydi,bence yazar Oblomov ve Ştolz karakterlerini kıyaslamamızı bizden istiyor.Oblomov Rus toplumunu(doğu toplumlarını) temsil ediyor.Vakarlı ,onurlu ,temiz kalpli bir insan ama miskin,tembel biridir.Ştolz Alman (batı) toplumunu temsil ediyor ,hırslı,çalışkan,disiplinli,üretken ,sürekli yaşam savaşının içinde yer alan biridir.Oblomov tıpkı doğu toplumların karakteristik özelliği olan miskinligi ve tembelliği temsil ediyor.Eser yazıldığı dönemde dünya yeni bir siyasi ve ekonomik değişime hazırlanıyordu.Batı toplumları Antik Yunan'dan sonra yaşadikları karanlık çağı geride bırakıp teknolojik,sanatsal,kültürel, ve bilimsel atılımlara hızla adapte olmak için gerekli zihinsel hazırlığa başlamıştı.Ştolz'un çalışmayı erdem olarak kabullenmesi,üretken , ilkeli ve dürüst bir kişiliğinin olması batı medeniyetinin hızla ilerlemesini bizlere açıklıyor.Ayni zamanda Oblomovun miskinligi, tembelliği,acizliği doğu toplumların karanlıkta kalmalarını gösteren ipuçlarıdır.Ştolz hırslı insanın ulaşmak istediği örnek kişiliktir.Ştolz güçlü bir karakterdir.Üretir,yorulmak bilmez,kişisel gelişime önem verir.Toplumda saygın bir yeri vardır.Bu nedenle batı toplumlarında yapılan devrimler başarıya ulaşmıştır. Çünkü insan kaynakları yenilikleri ileriye taşiyacak gerekli zihinsel donanıma sahipti.Rusya özeline baktığımızda devrimler ,yenilikler uzun yıllar başarısızlığa uğramıştır.Çünkü Oblomovluk Rus gençlerinin genlerine işlemiştir.Tıpkı bizde olduğu gibi.Dogu toplumları kaderini değiştirmek için adım atmazken,batı toplumları eğitilmiş,çalışkan bireyler sayesinde hızla yol alır. Yazar sebepleriyle birlikte Rus toplumunu aslında önceden uyarıyor,diyor ki bu aylak gençlerle bir yere ulaşılmaz.Doğu toplumların her daim bir kurtarıcı beklemesi,bilimi ,teknolojiyi fikirleri ithal etmesi Stolz'un Oblomova yardım etmesidir,ancak Ştolz bile miskin Oblomovu harekete geçiremez, onu miskinlikten kurtaramaz.Ştolz ve Olga insanın özünde olan masum değerleri yüreğinde koruduğu için her daim Oblomovu sevdiler,diğerleri de Oblomovu sevdiler.Çünkü Oblomov çocukların masumiyetini,saflığını yüreğinde taşıyordu.Etrafindakiler bu zalim dünyada böyle hassas yürekli birini çok sevdiler.Ona karşı vefa borçlarını yerine getirdiler.Oblomovluk sadece tembellik değildir,temiz vicdandır, saf akıldır,tüm insanlık bir araya gelse de asla kötülük işlemeyecek yüce bir ruhtur.Kalbi ve yüreği tertemizdir.Kin,nefret öfke gibi kötü hasletlerin onun yüreğinde yeri yoktur. Peygamberlerin ,sufilerin, azizlerin mertebesidir.kimisi buna üst insan der,kimisi de insan-ı kamil der.Olga son ana kadar Oblomovu sevmiştir, ve onu unutmamiştir. Aslında Olga, bir kadının hayalindeki en güçlü erkeklerden biriyle evlenmiştir. Stolz, Olga'yı mutlu etmek için her türlü zihinsel ve fiziksel donanıma sahiptir.Olga hayatında bir boşluğun kaldığını eserin sonlarına doğru Stolz'a itiraf eder.Mutluluk için her şeye sahipken mutsuz olmanın sebeplerini irdeler, belki de Oblomovun masumiyetini arıyordur, bizler cocuklari masumiyetinden dolayi koşulsuz severiz,Olga'nın Oblomov'da bulduğu duygu buydu.Ama Oblomovluk Olga'yı da hayata küstürdü. Oblomov'un ahlaki özelliklerinin yaşam boyu değişmeden devam etmesi Olga'nın Oblomova olan aşkının sebebidir.Yazar aşk temasını incelikle bizlere aktarıyor,aşk duygusundaki zerafeti,naifliği,ben olmanın ötesindeki fedakarligi yüreğimize nakşediyor.Bu eser benim çok çok beğenerek okuduğum bir eser, daha söylenecek çok söz var ve söz Carmen'de.... Oblomov ile ilgili de Gonçarov dan benim de ilk okuduğum eser, ama diğer eserleri bu kadar vurucu değil sanırım.Ştoltz evet tam bir Alman sembolü. Siz zaten genel olarak kitapla ilgili söylenmesi gereken her şeyi söylemişsiniz. Spesifik olarak benim de eklemek istediğim Olga karakterinin yaşamış oldugu bir nevi varoluşsal sancılar. O kısımda nefesimi tutarak okudum Ştoltz ne tavsiye verecek diye. İnsan belli bir yaşa kadar hayattan birtakım beklentilere sahip oluyor ; evlenmek, işgüç sahibi olmak vs. 20 ila 30 yaşlar arası bu şekilde geçiyor 30 yaştan sonra taşlar yerine oturmaya başlıyor bu sefer ya şimdi ne olcak soruları devreye giriyor. Her şey yolunda, tıkırında eee şimdi peki. Bunu Olga bir cümleye o kadar güzel sığdırmış ki,hatta alıntılayıp 1K da da paylaştım.”Mutluluğumun çok fazla oluşu, mutluluk duymama engel oluyor.” Her şey tamam ama artık ne olcak modu bu aslında. Başıma ne gelcek korkusu da var. Karakter olarak kendimi Olgaya çok yakın hissettim. O ruh halleri bana çok tanıdık geldiği için kitaptan etkilenme seviyem de arttı. Bu sorunun cevabını Ştoltz güzel veriyor, burda aslında inançta devreye giriyor. (Onlar açısından değil de)Ahiret inancı sağlam olan insanlar hem bir teslimiyet hem de sonsuz hayat beklentisi içinde oldukları için bu tarz varoluşsal sancıların muhattap da olmuyorlar. Aslında inanç iyi bir terapi. Olga Oblomov’u Ştoltzla aynı yerden seviyor. Onun billur gibi kalbi ve biyerde de acziyeti merhamet duygularını da körüklüyor. Yani bence o aşktan geriye merhamet kalıyor. Oblomovun mezarının leylaklarla çevrilmesi detayına bayıldım. Ve çocugunu kol kanat germelerine ayrı duygulandım. Tüm güzel duygulardan bize bir demet yapıldı ve sunuldu aslında. Zaharın efendisinin mezarından ayrılmayışı ve Oblomovun karısı. Aslında o aşka hiç değinmiyoruz ama orda da sağlam bir bağlanma adanmışlık söz konusu. Herkes aslında aşkını karakteri nasılsa öyle yaşadı.Tesekkurler Carmen...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,4bin okunma
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.