İsminin anlamını deli gibi merak ettiğim ve kapağının güzelliğine düşüp düşüp bayıldığım ama okurken içimin paramparça olduğu bir kitapla geldim bugün. Sayın yazarlarımız Nilgün Canel ve Sinem Parlak tarafından araştırılıp ülkemizde ilk kez yazıya dökülen baba şiddetinin kadınların, kız çocukların üzerinde ki yansımalarını okuyoruz. Aslında korku, utanç ve hiçliği okuyoruz biz bu kitapta. Bölümlere ayrılmış ve her bölümde baba şiddetine uğramış kadınların farklı hikayelerini, görüşlerini okuyoruz. Bu hikayelerin hiçbiri gerçek hayattaki kişilerle alakası yoktur ve hepsi kurgusaldır ancak onların görüşlerini, hislerini okurken dünyanın herhangi bir yerinde bu durumları yaşayan binlerce bireyin olduğunu bilmek bile insana yetiyor. Hayat gerçekten her insana eşit davranmıyor maalesef ki. Kimse annesini ve babasını seçemiyor. Hepimizin farklı imtihanları var. Ve bu dünya da baba şiddetine, şiddetli aile baskısına maruz kalan o kadar çocuk ve genç var ki bu devam ettikçe o bireyler korkuyla büyüyor. Büyüdükçe o korku nefrete, güvensizliğe, acıya dönüşüyor ve bu çevresini de etkileyen büyük bir çaresizliğe dönüşüyor. Mükemmel bir kitaptı. Edebi yönü yüksek, akıcı ve fazlaca iç dokunaklıydı. Bu şiddete maruz kalan insanlar açısından maalesef biraz tetikleyici, maruz kalmayanlar açısından ise farkındalık yaratacak, empati yaptıracak bir kitap. Her kadın ama özellikle her erkek bu kitabı okumalı. "Hayatımıza giren her insan bize bir duygu bırakır. En büyük mirası. Babamın bana bıraktığı miras 'utanç'. Anneminki ise kimsesizlik, çaresizlik." “Şiddet görenin yanında olabilmek ahlaki bir sorumluluktur.”

Ferdengeçti Çiçekleri - Baba Şiddeti ve SonrasıAzize Nilgün Canel · Pinhan Yayıncılık · 051 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kübra