Gönderi

346 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Merhaba "Dünyanın bu köşesi, yüzyıllar öncesinden kalmış gibi, teknolojik gelişmelerden uzakta başka bir devirde yaşayan tarihin bir yerlerinde unutulmuş bir ada, nüfusu son yıllarda iki yüze inen, gençlerin tek tek başkente göç etmesinden dolayı gittikçe tenhalaşan bir yer..." Tara bu adada bulunan evlerine geçmişine veya geçmişinden kaçarcasına gelmeden önce ailecek işlettikleri Tiyatro YirmiYüz'de sanat yönetmediydi babası orayı hastalığı ve birtakım nedenlerle satmadan önce. Yirmi dokuz yaşında genç bayan babasına, işine tutkuyla bağlı, hayal gücü ise çok geniş. Oldukça kalabalık bir ailesi var. Annesi ressam, büyükannesi ressam yazar ve öyküleri ile meşhur, torununa her zaman öykü anlatıp, onun da öykülerden vazgeçmemesini öğütlüyor. Çocukluk arkadaşı kendinden on bir yaş büyük balıkçı oğlu Nadir'e hayran Tara, babasından sonra ona tutkun, annesine karşı hep mesafeli. Aile dostları ile karışık ve bir o kadar sıkı ilişkileri var. Kitap Tara'nın altı ve yirmi dokuz yaşları arasında baba figürüne olan 'sevgi,kabulleniş' kavramları üzerinde duruyor. Ayrıca hayatta 'mutluluk, tatmin olma' duygularına da, toplumun tabularında dayatmaların varlığına da değiniliyor. Örneğin Tara'nın çocuklukta oyuncakları, televizyonu yok. Ona hayal gücünü sonuna kadar geliştirebileceği doğal ortam veriliyor. Kuantum oyunlarının, çocukları, gençleri hatta kimi yetişkinleri tembel ve içe dönük insanlar haline getirdiğini düşünüyor babası. Çocuklar, bu oyunların yarattığı sanal dünyalarda kendilerini kaybetmek yerine, kendi yarattıkları hayallerde kaybolmaları için cesaretlendiriliyor babaları tarafından. Babasının tiyatro işi dolayısıyla hep dışarda seyahat gezisinde olması, ailelerinin hep bir dağılma, parçalanma olarak son bulması korkusu Tara'nın çocukluğunda travma olarak kalıyor fark edilmeden. Bu travması babasının çok değer verdiği tiyatroyu satıp bir de üstüne aile sırlarını ona söylemesi ile işin içinden çıkamaz hale geliyor, acaba Tara geçmişi ile yüzleşebilecek mi? Adada karşısına çıkan şimdilerde kırklı yaşlarında Nadir onun hayatında ne gibi etki bırakacak? Akıcı ve güzel bir eserdi, yazarın bir başka eserinin de takipçisi olacağım, kalemini sevdim, sade, anlaşılır, akıp gidiyor dediğimiz türden tavsiye ederim ~~ # Yaşam acısız olmaz. İnsanoğlu mutlaka ve mutlaka acı çeker. Dolayısıyla nadiren güzel bir şeyler olduğunda gülümsemek ve bundan bir mutluluk çıkarmak akılcıdır, hatta zorunludur. ~~ Doğrudur. İnsan dünyaya başka bir açıdan baktığında neler görmez ki. Denizde uçarken gökyüzüne düşen kuşlar, gökyüzünden denize doğru sıçrayan yüzen balıklar. ~~ Birine yardım ettiğimizi iddia ederken çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bazen özverilerin arkasındaki güdünün, sadece yardım etmek olduğunu söylemek mümkün değil. Bazen insan yardım elini uzatırken karşısındakini borçlu duruma sokmak, en azından duygusal açıdan kontrol altına almak ve onun üzerinde güç sahibi olmak arzusuyla hareket edebiliyor. Yardım ettiği kişinin özgürlüğünü satın almak. ~~
Ayşe Nur
Ayşe Nur
Neslihan Stamboli
Neslihan Stamboli
@ayrikotukitap @yeniinsanedebiyat @yeniinsanyayinevi #denizdeuçarkengökyüzünedüşenkuşlar
Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen Kuşlar
Denizde Uçarken Gökyüzüne Düşen KuşlarNeslihan Stamboli · Ayrıkotu Yayınları · 20237 okunma
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.