Gönderi

·
Puan vermedi
E. Hemingway: "Benim en iyi kitabımdır"
Hemingway'in 1952 yılında yayımlanmış romanı, onun Pulitzer ve Nobel edebiyat ödülü almasında büyük bir etken olmuştur. Çeviri ve Yayınevi: Öncelikle Ülkü Tamer'in çevirisiyle Sosyal Yayınlar'ından okudum. Kitabın çevirisi fevkâlade ancak yayın için aynı şeyi söyleyemem çünkü dizgi ve düzeltme hataları vardı. Örneğin sayfa otuz atlıda: <<Sonra dönüp yutar onu, diye düşündü. Yüksek sesle söylemeli* bunu, çünkü güzel bir şey söylerse gerçekleşmeyeceğini biliyordu.>> '*' belirttiğim yere söylememeli gelmeliydi. Başka çevirilerde de söylememli şeklinde çevrilmiş. Benim gördüğüm son hata ise syf. elli altıda cümlenin yarısı yazılıp yazılacak yer varken bir satır kaymış olması. Ayrıca İspanyolca ve denizcilik terimleri dipnot olarak belirtilmemiştir. Roman diğer çevilerinde Yaşlı Adam (İhtiyar Balıkçı) ve Deniz, Yaşlı Balıkçı ve Deniz, diye çevrilmiştir. Konu: Kübalı balıkçı Santiago seksen dört gün balık tutmamıştır, ilk kırk gün yanında Manolin adında -belki de ihtiyar adamı gerçek samimiyetle seven, inan tek kişi- küçüklükten beri Santiago'nun yanında balık tutmayı öğrenen çocuk vardır ancak kırk gün balık tutamamalarından sonra ailesi onu başka bir balıkçının yanına verir. İhtiyar adam 85. gün güneş doğmadan denize açılır ve bu kes her zaman olduğundan daha açıklara açılıp kısmetini arar, o günün öğleninde, kocaman 5,5 metre büyüklüğünde, 700 kg ağırlığında kılıçbalığı oltasına takılır. Bu sefer büyük bir belayıda berberinde getirmiştir kılıç balığı. Balık tekneyi sürüklemeye başlar ve okyanusun çok açıklarına doğru götürür tekneyi. İhtiyar adam, balığı 2. günün öğlenide yakalar fakat yakalamakla iş bitmemiştir. Balığı tekneye alıp sağsalim eve götürüp satması gerekmektedir, bu hayatının balığını tek parça eve götürüp satarsa artık zengin olcak, hayatını vakfettiği deniz, ona ömür çabasının en büyük en güzel meyvesini 85. günde -ihtiyarın uğurlu bulduğu sayıda- vermiş olacaktır. Talih, adil değildir; kim bunu bilmiyorsa zamanı gelince öğrenir. Kılıç balığı o kadar büyüktür ki sandala sığmamaktadır. İhtiyar adam, çareyi balığı sandalın yanına bağlayarak bulur. Balığı sandala bağlar, yelkeni açar, -şans o ki güzel bir meltem de esmektedir- bütün işi sandala bırakıp sadece dümeni kontrol etmek kalmıştır. Eve doğru yolculukta artık yaralı elleri, pörsümüş sırtı ve de yorgun bendenini dinlendirmek ister ve dinlendirir. Evdeki hesap çarşıya uymaz, sandala bağladığı baklığa, köpek balıkları üşüşür günün farklı saatlerinde. İhtiyar adam bu köpek balıklarıyla mücadele ededura silahlarını yitirir ancak köpek balıkları da ölmüştür. Şöyle böyle kılıç balığının kafasından başka her şeyi yemiştir köpek balıkları. Balıkçı üçüncü günün gece yarısında kasabaya kılıç balığının yalnız kafasıyla yorgun argın varır, kulübesinde uyur. Uyanınca kafayı yem olarak kullanılmasını ister, çocuğa da kılıcını hediye eder ve artık çocuk onunla beraber balığa çıkacağını iletir, hava fırtınalı olduğu için birkaç gün balığa çıkamayacaktır bunu kulübesinde dinlenerek geçirir. Soru: Balıkçı hayatının balığını yakalayıp faydasını görmemişse neden talih çıkardı karşısına? Cevap: Belki de balığın faydasını görmemiş olabilir ama sonunda çoçuğu ve itabarını kazanmıştır. Bu arada bu kitaba atfedilen, "Hayattaki en güzel şey, tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen hâlâ muhteşem olduğunuza inanan birilerinin olmasıdır" geçmemektedir.
İhtiyar Balıkçı
İhtiyar BalıkçıErnest Hemingway · Sosyal Yayınlar · 200232,5bin okunma
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.